NÜKLEER
TERÖRİZMİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN
ULUSLARARASI
SÖZLEŞME
15 Şubat 2012 tarih ve 6277
sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan bu Sözleşme,
2 Nisan 2012
tarih ve 2012/3010 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanarak,
8 Mayıs 2012 tarih ve 28286 sayılı Resmî
Gazete'de yayınlanmıştır.
Bu
Sözleşmeye Taraf Devletler,
Uluslararası
barış ve güvenliğin korunmasına ve Devletler arasında
iyi komşuluk ve dostane ilişkilerin geliştirilmesine ilişkin Birleşmiş
Milletler Şartı’nın amaç ve ilkelerini gözönünde
tutarak,
Birleşmiş
Milletler’in Ellinci Yıldönümü vesilesiyle yayınlanan
24 Ekim 1995 tarihli Beyannamesini anımsayarak,
Tüm
Devletlerin barışçıl amaçlarla nükleer enerjiyi geliştirme ve kullanma hakları
bulunduğunu ve nükleer enerjinin barışçıl olarak kullanılmasından kaynaklanacak
potansiyel yararlanma konusunda meşru çıkarları bulunduğunu düşünerek,
1980
Nükleer Maddelerin Fiziki Korunmasına ilişkin Uluslararası Sözleşmeyi akılda
bulundurarak,
Her
biçim ve görünümüyle terörist eylemlerin tüm dünyada giderek arttığından derin
endişe duyarak,
Aynı
zamanda, Birleşmiş Milletlere Üye Devletlerin, diğerleri yanında, Devletler ve
halklar arasında dostça ilişkileri tehlikeye düşüren ve Devletlerin ülke
bütünlüğü ve güvenliğini tehdit edenler de dahil olmak
üzere, kim tarafından ve nerede işlenirse işlensin, tüm terörist eylem, yöntem
ve uygulamaları suç ve mazur görülemez olarak sarih bir şekilde kınadıklarını
ciddi olarak yeniden teyit ettikleri Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 9
Aralık 1994 tarihli ve 49/60 sayılı kararına ekli Uluslararası Terörizmin
Ortadan Kaldırılması İçin Önlemler hakkındaki Beyannameyi de hatırlayarak,
Beyannamenin
aynı zamanda Devletleri, konunun tüm veçhelerini kapsayan kapsamlı bir hukuki
çerçevenin mevcut olmasını temin etmek amacıyla, terörizmin bütün biçim ve
görünümleriyle önlenmesi, bastırılması ve ortadan kaldırılmasına dair mevcut
uluslararası hukuki düzenlemelerin kapsamını ivedi olarak gözden geçirmeye
teşvik ettiğini not ederek,
Genel
Kurul’un 17 Aralık 1996 tarihli ve 51/210 sayılı kararını ve Uluslararası
Terörizmin Ortadan Kaldırılması İçin Önlemler hakkındaki 1994 tarihli Ek
Beyannameyi anımsayarak,
Aynı
zamanda, Genel Kurul’un 51/210 sayılı kararına uygun olarak, diğerleri yanında,
ilgili mevcut uluslararası belgelere eklemek üzere nükleer terörizm
eylemlerinin önlenmesi için uluslararası bir sözleşmenin hazırlanması amacıyla
geçici bir komitenin kurulduğunu hatırlayarak,
Nükleer
terörizm eylemlerinin vahim sonuçlarının olacağını ve uluslararası barış ve
güvenliği tehdit edebileceğini not ederek,
Mevcut
çok taraflı hukuki hükümlerin bu saldırıları uygun şekilde karşılamadığını da
not
ederek,
Bu
tür terörist eylemlerin önlenmesi ve faillerinin kovuşturulması ve
cezalandırılması için etkin ve pratik önlemler tasarlanması ve kabul
edilmesinde Devletler arasındaki uluslararası
işbirliğinin arttırılmasına ivedi gereksinim duyulduğuna inanarak,
Devletlerin
askeri kuvvetlerinin faaliyetlerinin, bu Sözleşmenin çerçevesi dışındaki
uluslararası hukuk kurallarınca düzenlendiğini ve belirli eylemlerin bu
Sözleşmenin kapsamı dışında bırakılmasının, yasadışı eylemlere gözyumulduğu veya bu eylemlerin yasal kılındığı veya diğer
kanunlara göre kovuşturulmasına engel olunduğu anlamına gelmediğini not ederek,
Aşağıdaki
hususlar üzerinde anlaşmışlardır:
Madde 1
Bu
Sözleşmenin amaçları açısından:
1. “Radyoaktif madde”,
nükleer madde ve kendiliğinden parçalanan (alfa, beta, gamma veya nötron
ışınları gibi bir veya daha fazla iyonize etkili ışımanın salınımıyla
gerçekleşen bir süreç) ve radyolojik ve atomik parçalanmaya uygun olma özelliği
gereği ölüme, vücutta ağır yaralanmalara veya eşyalarda veya çevrede maddi
hasara yol açabilen parçacıklar içeren diğer radyolojik malzeme anlamına gelir.
2.
“Nükleer madde”, plütonyum-238’de
izotop konsantrasyonu oranı yüzde 80’i geçen dışındaki plütonyum; uranyum-233; izotop 235 veya 233’de zenginleştirilmiş
uranyum, maden filizi veya maden filizi tortusu biçiminde olanlar dışında
doğrudan oluşan izotop karışımları içeren uranyum veya yukarıdakilerden bir veya
daha fazlasını içeren maddeler anlamına gelir.
Bunun
yanında, “235 veya 233 izotopunda zenginleştirilmiş uranyum”, 235 veya 233
izotopu içeren uranyum veya bu izotopların 238 izotopuna göre bolluk oranı,
doğada bulunan 235 izotopunun 238 izotopuna oranından daha fazla olacak şekilde
her iki izotop anlamına gelir.
3.
“Nükleer tesis”,
a)
Enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere gemi, araç, uçak veya uzay araçlarını
ileriye doğru itmek için veya diğer herhangi bir sebeple gemilere, araçlara,
uçaklara veya uzay araçlarına yüklenmiş reaktörler de dahil
herhangi bir nükleer reaktör;
b)
Radyoaktif maddeyi üretmek, depolamak, işlemek veya taşımak üzere kullanılan
her türlü tesis veya araç anlamına gelir.
4.
“Cihaz”,
a)
Herhangi bir nükleer patlayıcı cihaz, veya
b)
Radyolojik özellikleri gereği, ölüme, vücutta ciddi yaralanmalara veya çevreye
veya eşyaya maddi hasar verebilen herhangi bir radyoaktif madde dağıtan veya
radyasyon yayan cihaz anlamına gelir.
5.
“Devlet veya hükümet tesisi”, bir
Devletin temsilcileri, Hükümet, yasama veya yargı üyeleri,
veya bir Devletin memurları veya çalışanları veya diğer her tür kamu kurumu
veya makamı veya hükümetlerarası bir örgütün
memurları veya çalışanları tarafından resmi görevleri çerçevesinde sürekli veya
geçici olarak kullanılan veya işgal edilen her tür tesis veya taşıma aracı
anlamına gelir.
6.
“Devletin silahlı kuvvetleri”, bir
Devletin iç hukuku uyarınca, asıl amacı ulusal savunma ve güvenlik olmak üzere
örgütlenen, eğitilen ve teçhiz edilen silahlı kuvvetleri ile bu silahlı
kuvvetlerin resmi emir ve komutası, denetimi ve sorumluluğu altında hareket
eden ve onlara destek hizmeti veren kişiler anlamına gelir.
Madde 2
1.
Eğer bir kişi, yasadışı bir biçimde ve kasten
a) i) Ölüme veya
vücutta ciddi yaralanmaya sebep olma niyetiyle,
ii) Mülke veya çevreye zarar verme niyetiyle
radyoaktif maddeye sahip
olursa veya radyoaktif bir cihaz imal ederse ya da böyle bir cihaza sahip
olursa,
b) i) Ölüme veya
vücutta ciddi yaralanmaya sebep olma niyetiyle; veya
ii) Mülke veya çevreye maddi hasar vermek niyetiyle; veya
iii) Gerçek veya tüzel bir kişiyi, uluslararası bir örgütü
veya bir Devleti bir eylemi yapmaya veya yapmaktan kaçınmaya zorlamak
niyetiyle,
herhangi bir şekilde radyoaktif maddeyi veya
cihazı kullanırsa veya radyoaktif maddeyi yayacak veya yayma riski taşıyacak
bir şekilde nükleer bir tesisi kullanırsa veya zarar verirse, bu Sözleşme
çerçevesinde suç işlemiştir.
2.
Eğer bir kişi;
a)
Tehdidi inanılır kılacak şartlarda, işbu maddenin 1(b) paragrafında
belirtildiği şekilde suç işlemekle tehdit ederse; veya
b)
Tehdidi inanılır kılacak şartlarda tehdit ederek veya güç kullanarak radyoaktif
madde, cihaz veya bir nükleer tesisi yasadışı ve kasti bir biçimde talep ederse
dahi suç işler.
3.
Bu maddenin 1 inci paragrafında yer alan suçu işlemeye teşebbüs ederse de suç
işler.
b)
Bu maddenin 1 inci, 2 nci ve 3 üncü paragraflarında
belirtilen suçu işlemek üzere diğerlerini örgütlerse veya yönetirse;
veya
c) Bu maddenin 1 inci, 2 nci ve 3
üncü paragraflarında belirtilen bir veya daha fazla suçun işlenmesine ortak
amaçla hareket eden bir grup kişiye herhangi bir başka biçimde katkıda
bulunursa; böyle bir katkıyı kasti olarak ve genel suç faaliyetlerini veya
grubun niyetini daha da ileri götürmek amacıyla veya ilgili suç veya suçları
işleyen grubun niyetini bilerek yaparsa,
suç işler.
Madde 3
Bu
Sözleşme, suç tek bir Devlette işlendiğinde, zanlı ve mağdurlar mezkur Devletin vatandaşı olduğunda, zanlı mezkur Devletin
ülkesinde bulunduğunda ve başka hiçbir Devletin 9 uncu maddenin 1 inci ve 2 nci paragrafları uyarınca yargı yetkisi kullanması için
mesnet bulunmadığında uygulanmayacaktır. Şu kadarki, 7 nci,
12 nci, 14 üncü, 15 inci, 16 ncı
ve 17 nci maddelerin hükümleri bu hallerde uygun
şekilde uygulanacaktır.
Madde 4
1.
Bu Sözleşmedeki hiçbir husus, Devletlerin ve bireylerin uluslararası hukuktan,
özellikle Birleşmiş Milletler Şartı ve uluslararası insancıl hukuktan
kaynaklanan diğer haklarını, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını
etkilemeyecektir.
2.
Silahlı bir çatışma sırasında silahlı kuvvetlerin faaliyetleri, sözkonusu koşullar uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde
anlaşıldığı ve bu hukuk tarafından düzenlendiği cihetle, bu Sözleşme tarafından
düzenlenmez ve bir Devletin silahlı kuvvetleri tarafından resmi görevin icrası
olarak üstlenilen faaliyetler, diğer uluslararası hukuk kurallarınca
düzenlendiği ölçüde bu Sözleşme kapsamı dışında kalır.
3.
Bu maddenin 2 nci paragrafının hükümleri, kanunsuz
eylemlere göz yumulacağı veya yasal hale getirileceği veya diğer hukuklar
uyarınca kovuşturmaya tabi tutulmasının engelleneceği şeklinde
yorumlanmayacaktır.
4.
Bu Sözleşme, Devletler tarafından nükleer silah kullanımı veya kullanma
tehdidinin meşruluğu hususlarına hiçbir şekilde temas etmez ve temas ettiği
şeklinde yorumlanamaz.
Madde 5
Her
bir Taraf Devlet gerektiğinde aşağıdaki tedbirleri kabul edecektir:
a)
2 nci maddede öngörülen suçları, ulusal
hukukunda cezai müeyyideye tabi suçlar olarak ihdas etmek,
b)
Sözkonusu suçları, suçların ağır nitelikte
olduklarını dikkate almak suretiyle, uygun cezalarla cezalandırılabilir hale
getirmek.
Madde 6
Her bir Taraf Devlet, gerektiğinde bu Sözleşmenin kapsamında
yer alan, özellikle kamu genelinde veya bir grupta veya belirli şahıslarda
terör halini tahrik etme niyetiyle veya hesabıyla işlenen suç fiillerini,
hiçbir koşulda siyasi, felsefi, ideolojik, ırksal, etnik, dini veya benzeri
diğer mülahazalarla mazur görmeyecek ve ağır tabiatına uygun cezalarla
cezalandıracak türden tedbirleri ulusal mevzuatında kabul edecektir.
Madde 7
1.
Taraf Devletler aşağıdaki şekilde işbirliği yapacaklardır:
a. Ülkelerinde veya ülkeleri dışında 2 nci
maddede öngörülen suçların işlenmesinin önlenmesi veya karşı hazırlıkların
yapılması için, bu suçların işlenmesini cesaretlendiren, tahrik eden,
örgütleyen, bilerek mali destek sağlayan veya bilerek teknik yardım veya bilgi
sağlayan ya da suçların işlenmesine katılan şahıs, grup ve örgütlerin yasadışı
eylemlerini yasaklayacak tedbirler dahil, kendi ülkeleri dahilinde tüm
uygulanabilir tedbirleri, gerekirse bu hususta ulusal hukukta düzenleme yapmayı
da içerecek şekilde almak;
b. Ulusal hukuklarına uygun olarak ve burada belirtilen şekil
ve şartlar dahilinde, doğru ve doğrulanmış bilgileri teati etmek ve 2 nci maddede öngörülen suçların ortaya çıkarılması,
önlenmesi, bastırılması ve soruşturulması ve bu suçların zanlılarına yönelik
cezai mekanizmalar tesis etmek için alınan uygun idari ve diğer tedbirleri
koordine etmek. Taraf Devlet, bilhassa, 2 nci maddede
öngörülen suçların işlenmesi halinde ve bu suçların işlenmesi için yapıldığı
öğrenilen hazırlıklar hakkında, 9 uncu paragraf uyarınca, gecikmeksizin diğer
Devletleri ve uygun durumlarda, uluslararası örgütleri haberdar etmek konusunda
gerekli tedbirleri alacaktır.
2.
Taraf Devletler, bu Sözleşmenin hükümleri uyarınca, diğer bir Taraf Devletten
aldıkları veya Sözleşmenin uygulanması kapsamında yürütülen bir faaliyete
katılım vesilesiyle temin ettikleri herhangi bir gizli bilginin mahremiyetini
korumak için, ulusal hukuklarına uygun tedbirleri alacaklardır. Taraf
Devletler, uluslararası örgütlere gizlilik değeri taşıyan bilgi sağladıkları
takdirde, bu bilginin mahremiyetinin korunmasını teminen
gerekli adımlar atılacaktır.
3.
Taraf Devletlerden, ulusal hukuklarının iletilmesine izin vermediği veya ilgili
Devletin güvenliğini veya nükleer maddenin fiziki korunmasını tehlikeye sokan
herhangi bir bilgi sağlamaları bu Sözleşme kapsamında talep edilmeyecektir.
4.
Taraf Devletler, bu maddede atfedilen, bilgi vermek ve almaktan sorumlu yetkili
makamlar ile temas noktaları konusunda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterini
bilgilendireceklerdir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu bilgileri Taraf
Devletlerin yetkili makamları ve temas noktaları ile Uluslararası Atom Enerjisi
Ajansı’na iletecektir. Sözkonusu makamlara ve temas
noktalarına sürekli erişim sağlanmalıdır.
Madde 8
Taraf
Devletler, bu Sözleşme kapsamındaki suçların önlenmesi amacıyla, Uluslararası
Atom Enerjisi Ajansının ilgili tavsiye ve görevlerini dikkate alarak,
radyoaktif malzemenin korunmasını sağlayacak uygun tedbirleri almak için her
türlü çabayı göstereceklerdir.
Madde 9
1.
Her Taraf Devlet, 2 nci maddede belirtilen suçlarla
ilgili olarak,
a)
Suçun bu Devletin ülkesinde işlenmesi; ya da
b)
Suçun, bu Devletin bayrağını taşıyan bir gemide ya da suçun işlendiği anda bu
Devletin kanunları uyarınca bulunan bir uçakta işlenmesi; ya da
c)
Suçun bu Devletin bir vatandaşı tarafından işlenmesi
durumlarında da, kendi yargı yetkisini tesis etmek
için gerekli olabilecek tedbirleri alacaktır.
2.
Bir Taraf Devlet aynı zamanda,
a)
Suçun bu Devletin bir vatandaşına karşı işlenmiş olması veya
b)
Suçun, bu Devlete ya da bu Devletin Hükümetinin, Büyükelçilik ya da diğer
diplomatik ya da konsolosluk binaları da dahil, yurtdışında
bulunan tesislerine karşı işlenmesi veya
c)
Suçun, bu Devletin ülkesinde daimi olarak ikamet eden vatansız bir kişi
tarafından işlenmesi durumunda veya
d)
Suçun, bu Devleti belirli bir eylemi gerçekleştirmeye zorlamaya ya da
gerçekleştirmekten caydırmaya yönelik olarak işlenmesi;
veya
e)
Suçun, bu Devletin Hükümeti tarafından işletilen bir uçakta işlenmesi.
Durumlarında
kendi yargı yetkisini tesis edebilir.
3.
Bu Sözleşmenin onaylanması, kabul edilmesi, uygun bulunması ya da bu Sözleşmeye
katılınması sırasında, her bir Taraf Devlet bu
maddenin 2 nci paragrafına uygun olarak iç hukukunda
tesis ettiği yargı yetkisini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine
bildirecektir. Herhangi bir değişiklik halinde ilgili Taraf Devlet, bu hususu
derhal Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bildirecektir.
4. Her bir Taraf Devlet, zanlı kendi ülkesinde bulunuyorsa
ve bu kişiyi yargılama yetkisini bu maddenin 1 inci ve 2 nci
paragrafları uyarınca kendi hukukunda tesis etmiş olan herhangi bir ülkeye iade
etmiyorsa, 2 nci maddede belirtilen suçlara ilişkin
kendi yargı yetkisini tesis için benzer şekilde gerekli olabilecek tedbirleri
alacaktır.
5.
Bu Sözleşme, Taraf Devletin, iç hukukuna uygun olarak tesis ettiği herhangi bir
cezaî yargı yetkisinin kullanımını engellemez.
Madde 10
1.
2 nci maddede belirtilen suçlardan birinin bir Taraf
Devletin ülkesinde işlendiğine ya da işlenmekte olduğuna veya bu suçlardan
birini işleyen kişinin ya da zanlının ülkesinde bulunduğuna dair istihbaratın
alınması üzerine bu Taraf Devlet, istihbaratta yer alan unsurları ulusal hukuku
çerçevesinde araştırmak üzere gerekli önlemleri alacaktır.
2.
Koşulların gerektirdiğinden emin olunması üzerine, suçlu veya zanlının
ülkesinde bulunduğu Taraf Devlet, bu kişinin mevcudiyetinin cezaî kovuşturma ya
da iade etme amacına yönelik olmasını temin etmek üzere, kendi iç hukukunda
uygun görülen önlemleri alacaktır.
3.
Hakkında bu maddenin 2 nci paragrafında sözü edilen
önlemlerden biri alınan herhangi bir kişi, aşağıda bulunan haklara sahiptir:
(a)
Vatandaşı olduğu ya da haklarını korumakla yükümlü olan Devletin veya bu kişi
vatansızsa, daimi olarak ikamet ettiği ülkenin Devletinin en yakın
temsilcisiyle gecikmeksizin iletişim kurmak
(b)
Bu Devletin temsilcisi tarafından ziyaret edilmek,
(c)
Alt paragraflar (a) ve (b) çerçevesinde hakları konusunda bilgilendirilmek.
4.
Bu maddenin 3 üncü paragrafında atıfta bulunulan haklar, suçlunun ya da
zanlının ülkesinde bulunduğu Devletin kanun ve düzenlemesine uygun olarak
kullanılacaktır. Şu kadar ki sözkonusu kanun ve düzenleme
3 üncü paragrafta sağlanan haklar ile öngörülen amaçları tam olarak
gerçekleştirme kabiliyetine sahip olmalıdır.
5. Bu maddenin 3 üncü ve 4 üncü paragraflarındaki hükümler,
9 uncu maddenin 1(c) ya da 2(c) alt paragraflarına uygun olarak yargı yetkisinin
bulunduğunu iddia eden Taraf Devletin, suçlu olduğu iddia edilen kişiyle
iletişim kurmak ve onu ziyaret etmek için Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ni
davet etmek hakkına halel getirmeyecektir.
6. Bir Taraf Devlet, bu madde uyarınca bir kişiyi gözaltına
aldığı zaman, bir an önce doğrudan ya da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri
aracılığıyla 9 uncu maddenin 1 inci ve 2 nci
paragrafları uyarınca yargı yetkisini tesis eden Taraf Devletlere ve yararlı
olduğu düşüncesinde ise, ilgili diğer Taraf Devletlere, kişinin gözaltında
olduğunu ve kişinin gözaltına alınmasını gerektiren koşulları bildirecektir. Bu maddenin 1
inci paragrafında belirtilen soruşturmayı yapan Devlet, ilgili Taraf Devletlere
gecikmeksizin bulguları hakkında bilgi verecek ve yargı yetkisini kullanma
niyeti olup olmadığını bildirecektir.
Madde 11
1.
Zanlının ülkesinde bulunduğu Taraf Devlet, 9 uncu maddenin uygulandığı
durumlarda, bu kişiyi iade etmediği takdirde, suç kendi ülkesinde işlensin ya
da işlenmesin, istisnasız ve gecikmeksizin durumu kanunları uyarınca
kovuşturulması maksadıyla yetkili makamlarına iletecektir. Sözkonusu
makamlar, o Devletin kanunları uyarınca ağır suç niteliği taşıyan diğer
durumlarda olduğu gibi karar vereceklerdir.
2. Bir Taraf Devlet, ulusal hukuku gereği vatandaşlarından
birini ancak bu kişinin iade talebine konu suçtan yargılanması sonucu
hükmedilecek cezasını çekmek üzere geri gönderilmesi koşuluyla bir başka
Devlete iade veya teslim edebiliyorsa ve o Devlet ile iade talep eden Devlet bu
hususta ve diğer koşullarda mutabık kalırlarsa, sözkonusu
koşullu iade veya teslim, işbu maddenin 1 inci paragrafında belirtilen
yükümlülüğün yerine getirilmiş olması için yeterli addedilecektir.
Madde 12
Bu
Sözleşmeye uygun olarak gözaltına alınan ya da hakkında herhangi bir önlem
alınan ya da adli kovuşturması devam eden herhangi bir kişinin, ülkesinde
bulunduğu Devletin hukukuna ve uluslararası insan hakları hukuku dahil, uluslararası hukukun uygulanabilir hükümlerine uygun
bir şekilde bütün hak ve güvencelerden yararlandırma da dahil, adil bir muamele
görmesi teminat altına alınacaktır.
Madde 13
1.
2 nci maddede belirtilen suçların, bu Sözleşmenin
yürürlüğe girmesinden önce Taraf Devletler arasında mevcut herhangi bir iade
anlaşmasında yer alan iade edilebilir suçlara dahil
edildiği addedilecektir. Taraf Devletler bu tür suçları, birbirleri arasında
daha sonra akdedecekleri her iade anlaşmasına iade edilebilir suçlar olarak dahil etmekle yükümlüdürler.
2.
İadeyi bir anlaşmanın mevcudiyeti koşuluna bağlı olarak kabul eden bir Taraf
Devlet, kendisiyle iade anlaşması bulunmayan bir Taraf Devletten iade talebi
alması halinde, talep edilen Taraf Devlet, bu Sözleşmeyi, kendi seçimiyle, 2 nci maddede belirtilen suçlara ilişkin olarak iade için
yasal bir dayanak kabul edebilir. İade, talep edilen Devletin hukukunca hükme
bağlanan diğer koşullara tâbi olacaktır.
3.
İadeyi bir andlaşmanın mevcudiyeti koşuluna bağlı
olmaksızın kabul eden Taraf Devletler, talep edilen Devletin hukukunun
hükmettiği koşullara tâbi olarak, 2 nci maddede
belirtilen suçları kendi aralarında iade edilebilir suçlar olarak
tanıyacaklardır.
4.
Gerektiğinde 2 nci maddede belirtilen suçlar, Taraf Devletler arasında suçluların iadesi amacıyla, sadece
meydana geldikleri yerde değil, 9 uncu maddenin 1 inci ve 2 nci
paragrafları uyarınca yargı yetkisini tesis eden Devletlerin toprakları
üzerinde de işlenmiş gibi muamele görecektir.
5.
Taraf Devletler arasında mevcut tüm suçluların iadesi
anlaşmalarının ve düzenlemelerin 2 nci maddede
belirtilen suçlara ilişkin hükümleri, bu Sözleşme ile bağdaşmadığı ölçüde,
Taraf Devletler arasında değiştirilmiş gibi addedilecektir.
Madde 14
1.
Taraf Devletler, 2 nci maddede belirtilen suçlar
kapsamında yer alan suçlarla ilgili araştırmalar, cezai kovuşturmalar veya iade
işlemlerine ilişkin olarak, yasal işlemler için gerekli kanıtların toplanması
da dahil olmak üzere, birbirlerine azami yardım
sağlayacaklardır.
2.
Taraf Devletler, bu maddenin 1 inci paragrafı çerçevesindeki yükümlülüklerini,
aralarında varolan karşılıklı adli yardım andlaşmaları ya da diğer düzenlemelere uygun olarak yerine
getireceklerdir. Böyle andlaşma veya düzenlemenin
bulunmaması halinde, Taraf Devletler, ulusal yasalarına uygun olarak
birbirlerine yardım edeceklerdir.
Madde 15
2
nci maddede zikredilen suçlardan hiçbiri, suçluların
iadesi veya karşılıklı adli yardımlaşma bağlamında, siyasi bir suç veya siyasi
suçla ilgili bir suç veya siyasi saiklerle mülhem bir
suç olarak addedilmeyecektir. Dolayısıyla, böyle bir suça ilişkin iade veya
karşılıklı adli yardım talebi, salt siyasi bir suç olduğu veya siyasi bir suçla
ilişkili bir suç olduğu veya siyasi saiklerle mülhem
bir suç olduğu gerekçesiyle reddedilemeyecektir.
Madde 16
2 nci maddede zikredilen suçlara
ilişkin olarak iade veya adli yardımlaşma talebinde bulunulan Taraf Devletin,
bu talebin bir kişinin ırk, din, milliyet, etnik köken veya siyasi fikri
nedeniyle kovuşturulması veya cezalandırması için yapıldığına dair esaslı
gerekçeleri varsa veya talebi yerine getirmek o şahsın konumuna karşı
belirtilen sebeplerden biri nedeniyle önyargı oluşturacaksa, bu Sözleşmenin
hiçbir hükmü suçluların iadesi veya adli yardımlaşma yükümlülüğü getirecek
şekilde yorumlanamaz.
Madde 17
1.
Bir Taraf Devletin ülkesinde gözaltında tutulan veya cezasını çeken bir
kişinin, Sözleşme’de yer alan suçların soruşturulması veya kovuşturulması için
kimlik tespiti, ifade verme veyahut delil elde edilmesine yardımcı olma
maksadıyla diğer bir Taraf Devlette hazır bulunması talep edilirse, aşağıdaki
koşulların karşılanması suretiyle kişi diğer Taraf Devlete nakledilebilir.
a)
Kişi bilgilendirilmiş olarak özgürce rızasını verirse ve
b)
Her iki Taraf Devletin de yetkili mercileri, bu Devletlerin uygun addettikleri
koşullara tabi olarak, mutabık kalırlarsa.
2.
Bu maddenin amaçları açısından,
a)
Nakleden Devlet aksini talep etmedikçe veya aksine izin vermedikçe, nakledilen
Devletin, nakledilen şahsı gözaltında tutmak yetki ve yükümlülüğü
bulunmaktadır;
b)
Nakledilen Devlet, her iki Devletin yetkili mercilerince önceden veya başka
şekilde vardıkları mutabakat uyarınca, kişiyi nakleden Devlet’in nezaretine
iade etme yükümlüğünü gecikmeksizin yerine getirecektir;
c)
Nakledilen Devlet, kişinin geri verilmesi için nakleden Devletin iade
muameleleri başlatmasını talep etmeyecektir;
d)
Nakledilen kişinin nakledildiği Devlet gözetiminde geçirdiği süre, nakleden
Devlette çekmekte olduğu cezadan mahsup edilecektir.
3.
Nakleden Devlet bu maddeye uygun olarak onay vermezse, milliyeti ne olursa
olsun bu kişi, nakledildiği Devlet ülkesinde nakleden Devlet ülkesinden
ayrılmasından önceki eylem veya mahkumiyetleri
nedeniyle kovuşturulamayacak, gözaltına alınamayacak yahut kişisel özgürlüğü
başka türlü kısıtlamalara maruz bırakılamayacaktır.
Madde 18
1.
Taraf Devlet, 2 nci maddede yer alan suçlardan
birinin işlenmesini müteakiben ele geçirme veya başka suretle radyoaktif madde,
cihaz veya nükleer tesislerin kontrolünü ele geçirdiği takdirde;
a)
Radyoaktif madde, cihaz veya nükleer tesisin zararsız hale getirilmesi için
gerekli adımları atacak;
b)
Nükleer maddenin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın ilgili ihtiyati
tedbirlerine uygun olarak elde tutulmasını temin edecek ve
c)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından yayımlanan fiziksel koruma
tavsiyeleri ile sağlık ve güvenlik standartlarına riayet edecektir.
2. 2 nci maddede belirlenmiş
suçlardan birine ilişkin adli kovuşturmaların tamamlanması halinde veya
uluslararası hukukun gerekli tuttuğu durumlarda daha önce, bütün radyoaktif
madde, cihaz veya nükleer tesis, özellikle iade ve depolama usullerine ilişkin
olarak ilgili Taraf Devletlerle istişarelerden sonra ait olduğu Taraf Devlete;
bu radyoaktif madde, cihaz veya nükleer tesis herhangi bir Taraf Devletin
uyruğu ya da mukimi olan gerçek veya tüzel kişiye aitse sözkonusu
Taraf Devlete veya topraklarında çalınan veya yasadışı başka bir yolla elde
edilen Taraf Devlete iade edilecektir.
b) Elinde radyoaktif madde, cihaz veya nükleer tesisi
bulunan bir Taraf Devletin bunları elinde tutmasının yasal olmadığı durumda sözkonusu Devlet, zararsız hale getirmek amacıyla, bunları
elinde tutması yasal olan ve bu maddenin 1. paragrafındaki koşullara uygun
teminatları sağlayan bir Taraf Devletin mülkiyetine, o Devlet ile istişare
ederek derhal bırakacaktır; bu tür radyoaktif madde, cihaz ve nükleer tesisler
sadece barışçıl amaçlar için kullanılabilecektir.
4. Bu maddenin 1 inci ve 2 nci
paragraflarında bahsekonu radyoaktif madde, cihaz
veya nükleer tesisler eğer Taraf Devletlerden hiçbirine veya bir Taraf Devletin
uyruğu veya mukimine ait değilse veya bir Taraf Devletin ülkesinden çalınmış ya
da başka bir yasadışı yoldan elde edilmiş değilse veya hiçbir Taraf Devlet bu
maddenin 3 üncü paragrafına uygun olarak bu parçaları kabul etmeye istekli
değilse, bunun düzenlenmesine ilişkin olarak ilgili uluslararası kuruluşlar ve
Taraf Devletlerin istişarelerinden sonra, bu maddenin 3(b) paragrafı uyarınca,
ayrı bir karar alınacaktır.
5.
Bu maddenin 1 inci, 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü
paragraflarına ilişkin olarak, radyoaktif madde, cihaz veya nükleer tesisi
elinde tutan Taraf Devlet, diğer Taraf Devletlerden ve özellikle ilgili Taraf
Devletlerden ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı başta olmak üzere ilgili uluslararası
örgütlerden yardım ve işbirliği talep
edebilir. Taraf Devletler ve ilgili uluslar arası örgütler bu paragrafa uygun
olarak mümkün olan en geniş kapsamlı yardımı sağlamaya teşvik olunurlar.
6.
Bu madde bağlamında radyoaktif madde, cihaz veya nükleer tesisle ilgili
tasarruf veya alıkonmayla ilgili Taraf Devlet, Uluslararası Atom Enerjisi
Ajansı Genel Müdürünü sözkonusu maddenin alıkonulduğu
veya ne şekilde tasarrufta bulunulduğu konusunda bilgilendirecektir. Genel
Müdür bilgiyi diğer Taraf Devletlere iletecektir.
7.
2 nci maddede ortaya konan suçlardan biriyle ilişkili
bir yayılma durumunda, bu maddede yer alan hiçbir husus, nükleer zarar
sorumluluğunu düzenleyen uluslararası hukuk kurallarını veya diğer uluslararası
hukuk kurallarını etkilemeyecektir.
Madde 19
Zanlının
cezai takibata uğradığı Taraf Devlet, ulusal hukuk ve ilgili usullere uygun
olarak, adli kovuşturmanın nihai sonucunu diğer Taraf Devletlere iletilmek
üzere Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine ulaştıracaktır.
Madde 20
Taraf
Devletler bu Sözleşmenin etkin uygulanmasını teminen,
gerekli durumlarda uluslararası kuruluşların imkânlarını da kullanarak,
birbirleriyle doğrudan veya BM Genel Sekreteri aracılığıyla istişarelerde
bulunacaklardır.
Madde 21
Taraf
Devletler, bu Sözleşmeden doğan yükümlülüklerini, Devletlerin egemen eşitliği
ve ülke bütünlüğü ve diğer Devletlerin içişlerine müdahale etmeme ilkeleriyle
uyumlu bir şekilde yerine getireceklerdir.
Madde 22
Bu
Sözleşmede yer alan hiçbir husus, bir Taraf Devlete, başka bir Taraf Devletin
ülkesinde, o Devletin ulusal hukukunca münhasıran kendi makamlarına tanınmış
yargı ve icra yetkisini kullanma hakkı tanımamaktadır.
Madde 23
1.
Sözleşmenin yorum ve uygulamasına ilişkin olarak iki ya da daha fazla Taraf
Devlet arasında meydana gelen anlaşmazlık, makul bir süre zarfında görüşmeler
yoluyla çözülemediği takdirde, Taraf Devletlerden birinin talebi üzerine,
tahkime sunulacaktır. Tahkim talebinde bulunulmasından sonra 6 ay içerisinde
tahkim tesisinde anlaşma sağlanamadığı takdirde, Taraf Devletlerden biri,
anlaşmazlığı Uluslararası Adalet Divanı’na, Divanın Statüsüne uygun bir
başvuruyla götürebilir.
2.
Her Devlet, Sözleşmenin imzası, onayı, kabulü veya uygun bulunması, ya da
Sözleşmeye katılınması sırasında işbu maddenin 1 inci
paragrafının kendisi için bağlayıcı olmadığını beyan edebilir. Diğer Taraf
Devletler, sözkonusu çekinceyi koyan bir Taraf
Devletle ilişkileri bakımından, 1 inci paragraf ile bağlı olmayacaklardır.
3.
2 nci paragraf uyarınca çekince koyan herhangi bir
Devlet, her zaman Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne bildirimde bulunarak
çekincesini geri alabilir.
Madde 24
1.
Bu Sözleşme, 14 Eylül 2005 tarihinden 31 Aralık 2006 tarihine kadar, New
York’taki Birleşmiş Milletler Merkezi’nde tüm Devletlerin imzasına açık
olacaktır.
2.
Bu Sözleşme onay, kabul veya uygun bulmaya tabidir. Onay, kabul veya uygun bulma
belgeleri Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne tevdi edilecektir.
3.
Bu Sözleşme her Devletin katılımına açık olacaktır. Katılım belgeleri Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri’ne tevdi edilecektir.
Madde 25
1.
Bu Sözleşme, yirmi ikinci onay, kabul veya uygun bulma ya da katılım belgesinin
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine teslimini izleyen otuzuncu gün yürürlüğe
girecektir.
2.
Yirmi ikinci onay, kabul, uygun bulma ya da katılım belgesinin tesliminden
sonra, Sözleşmeyi onaylayan, kabul eden, uygun bulan veya katılan her Devlet
için Sözleşme, sözkonusu Devletin onay, kabul, uygun
bulma ya da katılım belgesini tevdi etmesini izleyen otuzuncu gün yürürlüğe
girecektir.
Madde 26
1.
Bir Taraf Devlet Sözleşmede değişiklik yapılmasını önerebilir. Değişiklik
önerisi, öneriyi ivedilikle tüm Taraf Devletlere bildirecek olan Depozitere sunulacaktır.
2.
Taraf Devletlerin çoğunluğu değişiklik önerilerinin kabulü için bir konferans
düzenlenmesini talep ederlerse, Depoziter, Taraf
Devletleri, davetin iletilmesinden itibaren üç aydan daha erken olmamak üzere
başlayacak bu konferansa katılmaya davet eder.
3.
Konferans değişikliklerin oybirliği ile kabul edilmesini sağlamak üzere gayret sarfeder. Bu mümkün olmadığı takdirde, değişiklikler tüm
Taraf Devletlerin üçte iki çoğunluğuyla kabul edilir. Konferansta kabul edilen
herhangi bir değişiklik Depoziter tarafından derhal
tüm Taraf Devletlere bildirilecektir.
4.
Bu maddenin 3 üncü paragrafına uygun bir şekilde kabul edilen değişiklik,
değişikliğe dair onay, kabul, katılım veya uygun bulunmasına ilişkin belgeyi
teslim eden her bir Taraf Devlet için, Taraf Devletlerin üçte ikisinin ilgili
belgelerini teslim ettikleri tarihten sonraki otuzuncu gün yürürlüğe girer.
Bundan sonra, herhangi bir Taraf Devlet için değişiklik, o Devletin ilgili
belgelerini tevdi etmesini müteakip otuzuncu gün yürürlüğe girer.
Madde 27
1.
Herhangi bir Taraf Devlet, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yazılı
bildirimde bulunmak suretiyle, Sözleşmeyi kendisi açısından feshedebilir.
2.
Fesih, bildirimin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından alındığı
tarihten bir yıl sonra geçerli olacaktır.
Madde 28
Arapça,
Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca metinleri aynı derecede
geçerli olan Sözleşmenin orijinali, onaylı nüshalarını tüm Devletlere iletecek
olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından muhafaza edilecektir.
Hükümetleri
tarafından tam yetkilendirilmiş olan aşağıdaki imza sahipleri 14 Eylül 2005
tarihinde New York’taki Birleşmiş Milletler Merkezi’nde imzaya açılan bu Sözleşmeyi
imzalamışlardır.
BİLDİRİM VE
ÇEKİNCE
Nükleer
Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmenin imzalanması
vesilesiyle, Türkiye Cumhuriyeti aşağıdaki bildirimde bulunur ve çekince koyar.
Bildirim:
Türkiye
Cumhuriyeti Nükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmenin 4
üncü maddesi 2 nci paragrafında yer alan uluslararası
insancıl hukuk tabirinin Türkiye’nin taraf olduğu hukuk belgelerine atıfta
bulunduğu anlayışındadır. Sözkonusu madde hali
hazırda uluslararası hukuk tarafından anlaşıldığı ve uygulandığı şekilde, bir
devletin silahlı kuvvetleri dışındaki silahlı güçlere ve gruplara değişik bir
statü vermek olarak yorumlanmamalı ve Türkiye için yeni yükümlülükler
yaratmamalıdır.
Çekince:
“Sözleşmenin
23(2) nci maddesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti
Sözleşmenin 23(1) inci maddesi ile kendini bağlı telakki etmediğini açıklar.”