NÜKLEER  ENERJİ  SAHASINDA  HUKUKÎ MESULİYETE  DAİR  SÖZLEŞMEYE 

EK  PROTOKOL

 

Bu Ek Protokol, 1 Haziran 1967 tarih ve 878 sayılı Kanunla onaylanarak,

13 Haziran 1967 tarih ve 12620 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmıştır.

 

Avrupa İktisadî İşbirliği Teşkilâtı şimdiki adıyla İktisadî İşbirliği ve Kalkınma Teşkilâtının Avrupa Nükleer Enerji Ajansı çerçevesi içinde, 29 Temmuz 1960 tarihinde Paris'te akdedilen Nükleer enerji sahasında hukukî mesuliyete dair Sözleşmenin imzalayanları olarak, Federal Almanya Cumhuriyeti, Avusturya Cumhuriyeti, Belçika Krallığı, Danimarka Krallığı, İspanya, Fransa Cumhuriyeti, Yunanistan Krallığı, İtalya Cumhuriyeti, Lüksemburg Büyük Dükalığı, Norveç Krallığı, Hollanda Krallığı, Portekiz Krallığı, Büyük Britanya ve Kuzey İrlânda Birleşik Krallığı, İsveç Krallığı, İsviçre Konfederasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri;

Milletlerarası Atom Enerjisi Ajansının himayesinde 29 Nisan ile 19 Mayıs 1963 tarihleri arasında Viyana'da toplanan imzacı devletlerin temsil edildiği Milletlerarası bir Konferansta Nükleer hasar sahasında hukukî mesuliyetle ilgili bir milletlerarası sözleşmenin kabul edildiğini gözönünde tutarak;

Adı geçen sözleşmedeki XVII nci maddenin mevcudiyeti hasebiyle, bu sözleşmenin imzacılar arasında münakit Paris Sözleşmesinin uygulanmasına tesir etmeyeceğini kaydederek,

Bununla beraber iki sözleşme arasında mümkün mertebe bir çatışma olmadığını, böylece karar verildiği takdirde, her iki Sözleşmenin de tarafları olunabileceğini arzu ederek;

Aşağıdaki hususlarda anlaşmaya varmışlardır.

 

Madde - 1

Nükleer enerji sahasında hukukî mesuliyete dair 29 Temmuz 1960 tarihli Sözleşme aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

A- Başlangıcın son paragrafının yerine aşağıdaki metin konulmuştur:

Bu sözleşmenin kavramadığı iyonizan radyasyonların sebebiyet verdiği kazalardan meydana gelen hasarlara da bu sözleşme hükümlerinin uygulanması dahil olmak üzere, millî sahada gerekli gördükleri tamamlayıcı tedbirleri alma hususunu bu memleketlere bırakmakla beraber, çeşitli memleketlerde bu kabil zararların tazmini mevzuunda tatbik edilen esas kaidelerin birleştirilmesi gereğine inanarak;

B- 2 nci maddenin yerine aşağıdaki metin konulmuştur.

 

Madde - 2

İşbu Sözleşme Ülkesinde, mesul bir işleteni bulunan nükleer tesisin kurulduğu Âkit Tarafın millî mevzuatında aksine hüküm olmadıkça ve 6. (e) de gösterilen haklar baki kalmak şartiyle, âkit olmayan devletlerin ülkelerinde ve bu ülkelerde vukubulan hasarlarda uygulanmaz.

C- 3 ncü maddenin yerine aşağıdaki metin konulmuştur;

 

Madde - 3

a)   Nükleer tesisi işleten, işbu Sözleşme ile ilgili olarak aşağıdaki hallerde mesuldür.

(i)   Şahsın ölümü veya hayatına karşı zarar ika edilmesi; ve

(ii)  Aşağıdaki haller haricinde herhangi bir malın yokedilişi veya zarara maruz bırakılışı,

1)   Nükleer tesisin kendisi ve bu tesis bölgesindeki, tesisle ilgili olarak kullanılan veya kullanılacak olan herhangi bir mal,

2)   4 üncü maddede belirtilen hallerde nükleer kazanın vukubulduğu anda nükleer maddeyi taşıyan nakil vasıtaları,

Ancak (i), (ii) bentlerinde bahis konusu haller için bu hasar veya kayıba (bundan böyle hasar diye geçecektir) ya nükleer yakıt veya radyoaktif madde veya artıktan ve yahut, 4 üncü madde ahkâmı hariç, böyle bir tesisten gelen nükleer maddelerden doğan nükleer kazaların sebep olduğunun ispat edilmesi şarttır.

b)   Hasar veya kayıba bir nükleer kaza ile nükleer kazadan gayri bir kaza müştereken sebebiyet verdiği takdirde, nükleer kazanın sebebiyet verdiği hasar veya kayıp makul bir şekilde tespit edilemez durumda ise, diğer kazanın sebebiyet verdiği hasar veya kayıp da nükleer kazanın sebebiyet verdiği hasar olarak mütalaa edilecektir. Eğer bir hasar, nükleer bir kaza ile bu Sözleşmenin kavramadığı iyonizan radyasyonların intişarı ile müştereken husule gelmişse, bu Sözleşmenin hiçbir hükmü, hiçbir kimsenin iyonizan radyasyonun intişarı ile ilgili mesuliyetini sınırlamaz veya bu mesuliyete başka bir şekilde tesir etmez.

c)   Bir Âkit Taraf mevzuatiyle, kendi ülkesinde bulunan nükleer tesisi işletenin mesuliyetinin, bu tesisin içinde olup bu maddenin (a) fıkrasında atıf yapılan kaynakların dışındaki herhangi bir radyasyon kaynağından intişar eden iyonizan radyasyonlardan husule gelen veya neticelenen hasarlarla ilgili mesuliyeti de kavradığını hükme bağlayabilir.

D- 4 üncü maddenin yerine aşağıdaki metin konulmuştur.

 

Madde - 4

2 nci madde ahkâmına aykırı olmamak şartiyle, nükleer maddelerin taşınmaları ile ilgili depolama da dahil, nükleer maddelerin nakli halinde:

(a)  İşbu Sözleşme mucibince, bir nükleer kazanın bu tesisin haricinde vuku bulduğu ve bu tesisten nakledilmiş nükleer maddelerle alâkalı olduğu ispat edildiği takdirde, bir nükleer tesisin işleteni, kaza ile ilgili aşağıdaki şartların bulunması halinde, hasardan mesuldür.

(i)   Nükleer maddelerin sebebiyet verdiği nükleer kazalarla ilgili mesuliyetin, yazılı bir mukavelenin katî şartları gereğince, başka bir nükleer tesisin işleteni tarafından deruhde edilişinden önce kaza vukubulursa,

(ii)  Bu kabil katî şartları haiz bir mukavele mevcut değilse başka bir nükleer tesisi işletenin nükleer maddeleri teslim alışından önce kaza vukubulursa, veya

(iii) Bir nakil vasıtasının aksamını teşkil eden bir reaktörde kullanılmaya tahsis olunan nükleer maddenin, bu reaktörü tam yetki ile işletecek kimsenin nükleer maddeyi teslim alışından önce kaza vukubulursa,

(iv) Nükleer maddeler Âkit olmayan bir devlet ülkesinde bulunan bir şahsa gönderilmekte olup, bu Âkit olmayan devletin ülkesine getirildikleri nakil vasıtasından boşaltılmadan önce kaza vukubulursa;

(b)  İşbu Sözleşme mucibince bir nükleer kazanın o tesisin haricinde vukubulduğu ve o tesisten nakledilmiş maddelerle alâkalı olduğu ispat edildiği takdirde bu nükleer tesisin işleteni kaza ile ilgili aşağıdaki şartların bulunması halinde, zarardan mesuldür.

(i) Başka bir nükleer tesisin işletenin uhdesinde bulunan nükleer maddelerin sebebiyet verdiği nükleer kazalarla ilgili mesuliyetin, yazılı bir mukavelenin sarih şartları gereğince, kendisi tarafından deruhte edilişinden sonra kaza vukubulursa,

(ii) Bu kabil sarih şartları haiz bir mukavele mevcut değilse nükleer maddeyi teslim aldıktan sonra kaza vukubulursa; veya

(iii) Bir nakil vasıtasının bir kısmını teşkil eden bir reaktör işletenden nükleer maddeyi teslim aldıktan sonra kaza vukubulursa,

(iv) Nükleer maddenin işletenin yazılı muvafakatiyle Âkit olmıyan bir devletin ülkesinde bulunan bir şahıs tarafından gönderilmesi halinde bu Âkit olmıyan taraf ülkesinden nakledilecek nakil vasıtasına yüklenişinden sonra kaza vukubulursa,

(c) Bu sözleşme gereğince mesuliyet altında bulunan işleten, 10 uncu maddeye göre gerekli teminatı sağlıyan sigortacı veya başka bir malî kefil tarafından veya bunlar namına tanzim olunan bir belgeyi nakliyeciye verir. Bu belge işletenin isim ve adresini garantinin müddetini, tipini ve tutarını ihtiva etmelidir. Belgede kayıtlı olan bilgiye belgeyi tanzim eden veya onun namına veren tarafından itiraz edilemez. Belge, garantisini temin ettiği nükleer maddelerle, nakliyata ait bilgiyi ve salâhiyetli resmî makamların mezvubahis şahsın işbu Sözleşmede ifade edilen manada bir işleten olduğunu tasdik eden beyanını da ihtiva etmelidir.

(d) Bir Âkit Taraf millî mevzuatına uygun olarak koyacağı şartlarla ve 10 uncu maddenin (a) fıkrası ile talebedilen şartların yerine getirilmesi halinde nakliyeci, kendi talebi, adı geçen Âkit Tarafın ülkesinde kurulan nükleer tesisi işletenin muvafakati ve salâhiyetli resmî makamın karariyle, işletenin yerine, işbu sözleşme gereğince, mesul kılınabileceğini temin edebilir.

Böyle bir halde işbu sözleşme hükümleri gereğince nakliyeci, nükleer maddelerin taşınması esnasında vukubulan kazalarda, mevzuatında bu hususta hüküm olan bahis konusu Âkit Tarafın ülkesi üzerinde kurulan nükleer tesisin işleteni gibi telâkki olunur.

E. 5. Maddenin yerine aşağıdaki metin konulmuştur.

 

Madde - 5

(a) Bir nükleer kaza ile ilgili nükleer yakıt yahut radyoaktif mahsuller veya artık birden ziyade nükleer tesiste bulunmuş olup, hasara sebep olduğu anda bir nükleer tesiste bulunmakta ise, daha önce bunları bulunduran nükleer tesis işletenlerden hiçbiri hasardan mesul olmazlar.

(b) Bununla beraber, nükleer bir tesiste nükleer bir kazadan bir hasar vukubulmuş ve bu hal sadece nakliyat esnasında arızî olarak depolanan nükleer cevher ile ilgili ise, 4 üncü madde gereğince başka bir işleten veya kimse mesul olduğu takdirde, nükleer tesisin işleteni mesul tutulamaz.

(c) Bir nükleer kaza ile ilgili nükleer yakıt yahut radyoaktif mahsuller veya artık birden ziyade nükleer tesiste bulunmuş olup hasara sebep olduğu anda bir nükleer tesiste bulunmamakta ise hasarın vukuundan önceki son nükleer tesisin işleteninden veya bunları en son teslim alan işletenden gayri hiçbir işleten hasardan mesul değildir.

(d) Hasar işbu Sözleşme hükümlerine göre birden ziyade işletene mesuliyet yüklerse bu işletenlerin mesuliyeti aşağıdaki şartlarla müşterek ve birden fazladır. Mesuliyet nükleer maddelerin nakli sırasında tek ve aynı nakil vasıtasında veya arızî depolama halinde tek ve aynı nükleer tesiste nükleer bir kazanın sebep olduğu bir hasar neticesinde ortaya çıkmış ise her işletenin mesul olacağı azamî miktar, 7 nci madde hükümlerine göre onlar hakkında tespit edilecek en yüksek meblâğdır. Hiçbir işleten hiçbir zaman nükleer kaza hususunda 7 nci madde ile ona tahmil edilenden daha fazlasını ödemeğe mecbur tutulamaz.

F. 6 ncı maddenin yerine aşağıdaki metin konulmuştur.

 

Madde - 6

a) Nükleer kazadan doğan hasar sebebiyle tazminat hakkı, işbu Sözleşme mucibince sadece, hasardan dolayı mesul olan işletene, veya, 10 uncu madde ile istenen teminatı veren sigortacı veya malî kefillere karşı millî kanunla doğrudan doğruya bir dava hakkı tanınıyorsa, sigortacı veya diğer malî kefillere karşı kullanılabilir.

b) Bu maddede aksine bir hüküm olmadıkça, nükleer kazaların sebep olduğu hasardan, bunların haricinde kimse mesul tutulamaz.

Fakat bu şart nakil sahasında işbu Sözleşme tarihinde tatbik edilmekte olan veya imzaya açık olan veya iltihak ve tastik safhasında bulunan milletlerarası anlaşmaların tatbikına tesir etmez.

c) (i) Bu sözleşmenin hiçbir hükmü:

1) Bir hasara sebebiyet vermek kasdiyle bir şahsın bir fiili veya ihmaliyle husule gelen ve 3 üncü (a), (ii), (i) ve (2) madde ve 9 uncu madde gereğince bu sözleşmeye göre işletenin sorumlu tutulamıyacağı bir nükleer kazanın sebebiyet verdiği hasardan dolayı herhangi bir şahsın,

2) 4 üncü maddenin (a), (iii) paragrafı veya (b), (iii) paragrafı gereğince işletenin sorumlu tutulamıyacağı ve bir nakil vasıtasının aksamını teşkil eden bir reaktörü işletmeye tam salâhiyetli olan bir şahsın nükleer bir kaza dolayısiyle husule getirdiği hasarın, mesuliyetine tesir etmez.

(ii) 7. (c) maddedeki hakkın kullanılması dışında, bir nükleer kazanın sebebiyet verdiği hasar dolayısiyle, işbu Sözleşmenin dışında işletene bir mesuliyet yüklenemez. Bu halde de mesuliyetin hududu millî mevzuatın veya ülkesinde mesul işletenli nükleer tesisin bulunduğu Âkit Tarafın mevzuatının nakil vasıtalariyle ilgili olarak koyduğu özel hükümlerin çerçevesinde kalır.

d)   Bu maddenin (b) paragrafında atıf yapılan milletlerarası bir anlaşma veya Âkit olmayan bir devletin mevzuatı gereğince nükleer bir kazanın sebebiyet verdiği bir hasar dolayısiyle tazminat ödeyen bir şahıs, ödediği meblâğ kadar kendisine tazminat ödediği zarara uğramış şahsın bu sözleşme tahtında sahip olduğu hakları, halefiyet yoliyle iktisabeder.

e)   Âkit olmayan bir devletin ülkesinde vukubulan, bir nükleer kazanın sebebiyet verdiği hasarı tazmin eden ve esas iş yeri Âkit Taraf ülkesinde bulunan bir şahıs veya böyle bir şahsın emrinde çalışan bir kimse, ödediği meblâğ kadar, bu şekilde tazminat alan şahsın 2 nci madde hükmü mevcut olmasaydı işletene karşı sahip olacak olduğu hakları iktisabeder.

f)    İşleten sadece şu hallerde rücu hakkını haizdir.

(i)   Nükleer kazanın sebep olduğu hasar, kasıttan doğan bir fiil veya ihmal neticesinde ise kasıtla hareket eden faile veya ihmal edene karşı,

  (ii)             Mukavelede sarahaten belirtildiği takdirde, belirtilen nisbet ve şekilde,

g)   Eğer işleten bu maddenin (f) fıkrasına göre herhangi bir nisbette bir kimseye karşı rücu hakkına sahip ise bu maddenin (d) veya (e) fıkraları mucibince, o şahıs işletene karşı bir hak iddiasında bulunamaz.

h)   Millî sağlık sigortası, sosyal sigorta, işçi tazminatı veya iş hastalıkları tazminatı gibi sistemlerdeki hükümler, nükleer kazadan doğan hasar sebebiyle tazminatı da içine alıyorsa, bu gibi sistemlerdeki lehdarların hakları ve bu gibi sistemler sebebiyle rücu hakları Âkit Tarafın bu gibi sistemlerini kuran kanuna göre tayin edilir.

G. 7 nci maddenin yerine aşağıdaki metin konulmuştur:

 

Madde - 7

a)   Bir nükleer kazanın sebep olduğu hasar sebebiyle ödenmesi istenen tazminat bedeli, işbu madde mucibince tesbit olunan, azamî mesuliyetten fazla olamaz.

b)   Herhangi bir Âkit Tarafın işletenin 10 uncu madde gereğince istenen sigorta veya diğer bir malî garantiyi temin edebilmesi imkânlarını gözönünde tutarak hiçbir halde 5.000.000 hesap ünitesinden aşağı olmamak üzere daha yüksek ve alçak bir meblâğı tespit edebilmesi şartı ile nükleer kazanın sebep olduğu hasar dolayısiyle işletenin azamî mesuliyeti, işbu Sözleşme tarihinde tayin edildiği üzere 15.000.000 Avrupa Para Anlaşması hesap ünitesidir. (Bundan sonra hesap ünitesi olarak geçecektir) Yukarıda sözü edilen meblağlar yuvarlak rakamlar olarak millî paraya tahvil olunabilinir.

c)   Nakliye vasıtasına yapılan hasar işletenin diğer hasarlardan doğan mesuliyetinin 5.000.000 hesap ünitesinin aşağısına düşmesini hiçbir şekilde intac etmemesi şartı ile Âkit Taraf 3 (a) (ii) (2) maddesindeki istisnanın tatbikinden millî mevzuatı ile sarfınazar edebilir.

d)   Bu maddenin (c) fıkrasına göre Âkit Taraf mevzuatındaki hükümler olduğu kadar bu maddenin (b) fıkrası mucibince de bir Âkit Taraf ülkesindeki nükleer tesislerin işletenlerinin mesuliyeti nükleer kaza nerede vuku bulursa bulsun bu gibi işletenlerin mesuliyetine tatbik edilir.

e)   Bir Âkit Taraf nükleer maddelerin kendi ülkesinden geçişini, azamî mesuliyet haddini transit esnasında vukuu muhtemel kaza tehlikelerine göre kifayetsiz bulduğu takdirde, yabancı işletenin azamî mesuliyet haddinin yükseltilmesi şartına bağlıyabilir. Şu şartla ki, bu şekilde yükseltilen azamî mesuliyet haddi, kendi ülkesinde kurulmuş tesislerin işletenlerinin azamî mesuliyet haddini geçemez.

f)    Bu maddenin (e) fıkrasındaki hükümler;

i)    Nakliye deniz yolu ile ise, Devletler Hukuku kaideleri mucibince, muhtemel bir tehlikeden dolayı sözü edilen Âkit Tarafın limanlarına sığınma hakkı veya karasularından zararsız geçiş hakkı:

ii)   Nakliye hava yolu ile ise, bir anlaşma veya Devletler Hukuku mucibince Âkit Tarafın arazisi üzerinden uçma veya yere inme hakkı, mevzuubahs olduğunda tatbik bulunmaz.

g)   İşbu Sözleşmeye göre, bir mahkeme tarafından tazminatı mucip bir hadise sebebiyle hükmedilen faiz ve bedeller bu sözleşme maksadına matuf bir tazminat olarak mütalâa edilmez ve bu madde mucibince işletenin mesul olduğu meblâğa ilâveten işleten tarafından ödenebilir.

Madde - 8

a)   Tazminat hakkı, işbu Sözleşme mucibince, nükleer kaza tarihinden itibaren on sene içinde kullanılmadığı takdirde sukut eder. Bununla beraber, eğer işletenin mesul olduğu nükleer tesisin ülkesinde bulunduğu Âkit Taraf tarafından 10 yıllık bir sürenin bitiminden sonra da veya bu kadar uzun bir süre zarfında tazminat talepleri hususunda işletenin mesuliyetini karşılayıcı tedbirler alınmışsa, millî mevzuat 10 yıldan fazla süren bir sukutu hak müddeti tesis edebilir. Şu şartla ki sukut müddetinin uzatılması hiçbir halde bu Sözleşme gereğince ölüm veya zarar ziyan dolayısiyle işletene karşı 10 yıllık sürenin bitiminden önce ikame edilen tazminat haklarına halel getirmez.

b)   Hasarın kaza anında çalınmış, kaybolmuş, denize atılmış veya terkedilmiş ve henüz istirdat edilmemiş nükleer yakıt, radyoaktif mahsuller veya artık ile ilgili nükleer kazadan doğmuş olması halinde bu maddenin (a) fıkrasında bahis konusu edilen süre nükleer kazanın oluşu tarihinden itibaren hesaplanır. Ancak bu süre hiçbir halde çalınma, kaybolma, denize atılma ve terk edilme tarihinden itibaren yirmi yılı geçemez.

c)   Bu maddenin (a) ve (b) fıkralarında vazedilen süreler geçilmemek şartiyle mevzuat, iki seneden aşağı olmıyacak şekilde, mutazarrırın zarar ve mesul işletenden haberdar olduğu veya makul surette haberdar olması icabettiği tarihten itibaren bir müruru zaman veya sukutu hak müddeti tesis edebilir.

d)   Ancak, 13 üncü maddenin (c) fıkrasının (ii) bendinin tatbikinin mümkün olduğu hallerde bu maddenin (a) fıkrasında gösterilen zaman zarfında tazminat hakkı sukut etmez.

(i)   17 nci maddede bahsi geçen mahkeme bir hüküm vermezden evvel bu mahkemenin seçebileceği mahkemelerden birinde dava açılması halinde, mahkeme davanın açılmış olduğu mahkemeden başka bir mahkemenin selâhiyetli olduğuna karar verirse, davanın selâhiyetli olduğuna karar verilen mahkemede açılması için bir müddet tespit edilir; veya

(ii)  13 c (ii) bendine göre selâhiyetli mahkemenin tespiti zımnında mahkemeden karar istihsali için bir Âkit Tarafa müracaat vaki olması ve mahkeme tarafından tespit edilecek zaman zarfında bu tespitten sonra davanın açılması icabeder

e)   Millî mevzuat aksine hüküm vazetmedikçe, bu maddede gösterilen müddet zarfında tazminat davası açan nükleer kazanın sebep olduğu hasardan mutazarrır olan şahıs, selâhiyetli mahkemenin nihai kararları almamış olması şartiyle böyle bir müddetin hitamından sonra hasarın ağırlaştığı şeklinde iddiasını tadil edebilir.

İ)    9 uncu maddenin yerine aşağıdaki metin konulmuştur.

 

Madde - 9

İşleten, silâhlı çatışma, tecavüz, iç harb, isyan veya ülkesinde nükleer tesisin bulunduğu Âkit Tarafın mevzuatında aksi gösterilmedikçe istisnaî  karakterde vahim tabiî bir afet yüzünden doğacak nükleer bir kazanın sebep olduğu hasardan mesul değildir.

J)   13 üncü maddenin yerine aşağıdaki metin konulmuştur.

 

Madde - 13

a)   Bu maddede aksine hüküm vazedilmedikçe, 3, 4, 6 (a) ve 6 (e) maddeleriyle ilgili kaza hakkı sadece ülkesinde nükleer kazanın vuku bulduğu Âkit Tarafın mahkemelerine tanınmıştır.

b)   Nükleer bir kaza Âkit Taraflar ülkesinin, dışında vuku bulduğu veya nükleer kazanın vuku bulduğu yer katiyetle tayin edilemediği takdirde kaza hakkı mesul işletenin ülkesinde nükleer tesis bulundurduğu Âkit Tarafın mahkemelerine tanınmıştır.

c)   Bu maddenin (a) veya (b) fıkraları gereğince birden fazla Âkit Tarafın mahkemeleri selâhiyetli ise, kaza hakkı,

(i)   Nükleer kaza kısmen herhangi bir Âkit Tarafın ülkesinin dışında ve kısmen tek bir Âkit Tarafın ülkesi üzerinde vuku bulmuşsa, bu sonuncu Âkit Tarafın mahkemelerine,

(ii)  Diğer bütün hallerde ilgili Âkit Tarafın müracaatı üzerine, 17 nci maddede atıf yapılan mahkeme tarafından, bahis konusu işle en yakın ilgisi tespit edilen Âkit Tarafın mahkemelerine aittir.

d)   Bu madde mucibince vicahi ve gıyabi yargılama sonunda selâhiyetli mahkemenin aldığı hükümler mahkemenin tatbik ettiği kanunlar mucibince lâzımülinfaz hale gelince, ilgili Âkit Tarafın ülkesinde de yürürlüğe girer. Davanın esasları başka herhangi bir muameleye tâbi tutulmaz. Yukardaki hükümler ara kararlara tatbik edilmezler.

e)   İşbu Sözleşme mucibince Âkit Taraf aleyhine bir dava açıldığında, icrai tedbirlerle ilgili hususlar dışında, bu Âkit Taraf bu madde ile selâhiyetli kılınan mahkeme huzurunda hiçbir kazaî muafiyet iddiası ileri süremez.

K. Ek I nci yerine aşağıdaki metin konulmuştur.

 

Ek - I

Aşağıdaki ihtirazi kayıtlar işbu Sözleşmenin veya ek protokolün imzası sırasında kabul edilmiştir.

 

1. 6 ncı maddenin (a) ve (c) (i) fıkraları.

Federal Almanya Cumhuriyeti Hükümeti, Avusturya Cumhuriyeti Hükümeti ve Yunan Krallığı Hükümetinin itirazî kaydı.

Millî Kanunla işletenden başka diğer şahısların, bu şahısların haksız ikame edilmiş davalar da dahil, işleten tarafından elde edilen bir garanti veya diğer bir malî garanti ile veya amme fonlariyle, mesuliyetleri tamamen teminat altına alınmış olmaları şartiyle, nükleer bir kazanın sebebiyet verdiği hasarla ilgili mesuliyetlerinin devam edebilmesine dair haklarını mahfuz tutarlar.

 

2. 6 ncı maddenin (b) ve (d) fıkraları.

Avusturya Cumhuriyeti Hükümeti, Yunanistan Krallığı Hükümeti, Norveç Krallığı Hükümeti ve İsveç Krallığı Hükümetinin ihtirazî kaydı.

6. (b) maddesinde Milletlerarası Anlaşmalar olarak kabul edilen ve 6 (b) ve (d) maddelerine uygun Milletlerarası Anlaşmalarla aynı hükümleri muhtevi millî kanunları milletlerarası anlaşmalar gibi mütalaa etmek hakkını muhafaza ederler.

 

3. 8 inci maddenin (a) fıkrası:

Federal Almanya Cumhuriyeti Hükümeti ve Avusturya Cumhuriyeti Hükümetinin ihtirazî kaydı.

Tazminat davaları ile ilgili olarak, işletenin mesuliyetini 10 yıllık bir süre sonunda veya bu kadar uzun bir süre zarfında karşılayıcı tedbirler derpiş edilmişse Federal Almanya Cumhuriyeti ve Avusturya Cumhuriyeti nükleer kazalarla ilgili olarak 10 yıldan fazla süren bir sukutu hak müddeti tesis etme hususundaki haklarını mahfuz tutarlar.

 

4. Madde - 9

Federal Almanya Cumhuriyeti Hükümeti ve Avusturya Cumhuriyeti Hükümetinin ihtirazî kaydı.

Nükleer kaza doğrudan doğruya silâhlı çatışma, tecavüz, içharp, isyan veya istisnaî  karakterde vahim tabiî bir afet neticesinde bir hasara sebebiyet vermişse, Federal Almanya Cumhuriyeti ve Avusturya Cumhuriyetinde vuku bulan nükleer kazalardan dolayı işleteni mesul tutmak hususundaki haklarını mahfuz tutarlar.

 

5. Madde - 19

Federal Almanya Hükümetinin, Avusturya Cumhuriyeti Hükümetinin ve Yunanistan Krallığının ihtirazî kaydı.

İşbu Sözleşmenin tasdikinin Devlet Hukukuna göre, işbu Sözleşme hükümleri mucibince nükleer enerji sahasında hukukî mesuliyet hususunda millî mevzuat kabulü şeklinde telâkki olunması hakkını mahfuz tutmuşlardır.

 

Ek - II

a)   Bu Ek Protokolün hükümleri nükleer enerji sahasında hukukî mesuliyete mütedair 29 Temmuz 1960 tarihli Sözleşmenin (Bundan sonra Sözleşme olarak adlandırılacaktır.) ayrılmaz bir kısmını meydana getirecektir.

b)   Bu Ek Protokol tasdik ve teyid edilecektir. Ek Protokolün tasdik maddeleri İktisadî İşbirliği ve Kalkınma Teşkilâtı Genel Sekreterine tevdi edilecektir. Bu Ek Protokolün teyidi halinde ise bu husus Genel Sekretere bildirilecektir.

c)   Sözleşmeyi evvelce tasdik etmiş olan bu Ek Protokolün imzacıları, bu Ek Protokolü de en kısa zamanda tasdik ve teyid etmeyi taahhüt ederler. Ek Protokolün diğer imzacıları Sözleşmeyi tasdik ettikleri ve teyit ettikleri zaman Ek Protokolü de tasdik veya teyit etmeyi taahhüt ederler. Sözleşmeye katılma aynı zamanda işbu Ek Protokole de katılma şartı ile kabul edilebilir.

d)   Teşkilât Genel Sekreteri, tasdik belgelerinin veya teyit tebliğlerinin alınışından sözleşmeye katılmış hükümetleri ve imzalıyanları haberdar eder.

e)             Sözleşmenin yürürlüğe girebilmesi için 19 (b) maddesine göre talebedilen tasdik sayısının hesaplanmasında, sadece Sözleşmeyi tasdik eden ve, bu Ek Protokolü tasdik veya teyit edenler nazarı itibara alınacaktır.

Bu inançla, aşağıda imzaları bulunan tam yetkililer, gereğince yetkili olarak işbu Protokolü imzaladılar.

Paris'te, 28 Ocak 1964 tarihinde İngiliz, Fransız, Alman, İspanyol, İtalyan ve Hollanda dillerinden bir nüsha olarak hazırlanmış olup aslı İktisadî İşbirliği ve Kalkınma Teşkilâtı Genel Sekreterinde kalacak ve Genel Sekreter tarafından tasdikli suretleri bütün imzacılara dağıtılacaktır.