UMUMÎ HIFZISSIHHA KANUNU
(Bu
Kanun’da, 22/2/2005 tarih ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanun hükümlerine
aykırılık bulunması durumunda,
5302
sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı, söz konusu Kanun’un 70 inci maddesi ile
hüküm altına alınmıştır).
Kanun No: 1593 Kabul Tarihi: 24 Nisan 1930
Yayını: 6 Mayıs 1930 tarih ve 1489 sayılı
Resmî Gazete
İlgili
Maddeler: 1, 2, 20, 168, 204, 211, 212, 213, 214, 237, 238, 239, 240, 241, 242,
244, 245, 246, 247, 248, 249, 262, 263, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272,
273, 274, 275, 282, 283 Ek Madde: 2
Birinci Bap
SIHHÎ TEŞKİLAT
BİRİNCİ FASIL
Devlet hidematı sıhhıyesi ve sıhhî
merciler
Madde 1 - Memleketin sıhhî şartlarını
ıslah ve milletin sıhhatine zarar veren bütün hastalıklar veya sair muzır amillerle
mücadele etmek ve müstakbel neslin sıhhatli olarak yetişmesini temin ve halkı
tıbbî ve içtimaî muavenete mazhar eylemek umumî
Devlet hizmetlerindendir.
Madde 2 - Umumî sıhhat ve içtimaî
muavenet hizmetlerine ait Devlet vezaifi Sıhhat ve
İçtimaî Muavenet Vekâleti tarafından ifa ve hususî idarelerle belediyelere ve
sair mahallî idarelere bırakılan hizmetlerin sureti icrası murakabe olunur.
Millî Müdafaa teşkilâtına ait sıhhî işler müstesna olmak üzere bütün sıhhat ve
içtimaî muavenet işlerinin mercii ve murakıbı bu Vekâlettir.
DÖRDÜNCÜ FASIL
Vilayet
hususî idareleri ve belediyeler
Madde 20 - Belediyelerin umumî hıfzıssıhha ve içtimaî muavenete taallûk eden mesailden ifasile mükellef
oldukları vazifeler aşağıda zikredilmiştir.
1. İçilecek ve kullanılacak
evsafı fenniyeyi haiz su celbi.
2. Lâğım ve mecralar
tesisatı.
3. Mezbaha inşaatı.
4. Mezarlıklar tesisatı ve
mevta defni ve nakli işleri.
5. Her nevi muzahrafatın teb'it ve imhası.
6.
Meskenlerin sıhhî ahvaline nezaret.
............
9. Umumî mahallerde halkın
sıhhatine zarar veren âmilleri izale.
............
Altıncı Bap
ÇOCUK HIFZISSIHHASI
BİRİNCİ FASIL
Çocuk ve gençlik koruması
Madde 168 - Her şehir ve kasaba
belediyeleri o şehir ve kasabanın vüs'at ve nüfusunun
adedine göre icap eden büyüklükte küçük çocukların temiz hava almasına mahsus
bir veya müteaddit bahçeler ve spor meydanları vücuda getirmeğe mecburdurlar.
Onuncu Bap
MEZARLIKLAR, ÖLÜLERİN DEFNİ, MEZARDAN ÇIKARILMASI VE
NAKLİ
BİRİNCİ FASIL
Mezarlıklar ve ölülerin defni
Madde 211 - Mezarlık ittihaz olunan
yerlerden başka yerlere ölü defni memnudur. Fevkâlade hallerde ve sıhhî mahzur
mevcut olmadığı takdirde İcra Vekilleri Heyeti kararile
muayyen ve malûm mezarlıklar haricinde ölü defnine müsaade edilir.
Madde 212 - Her şehir ve kasaba
belediyesi şehir ve kasabanın haricinde ve meskenlerden kâfi miktar uzakta
olmak üzere şehir ve kasabanın nüfusuna ve senelik vefiyatı umumiyesine
nisbetle lâzım gelen bir veya müteaddid
mezarlık mahalli tesisine mecburdur. Mezarlık olmak üzere intihap edilecek
mahallerin toprağı, vasıfları ve civarındaki meskenler veya su menbaları için sıhhî bir mahzur bulunup bulunmadığı ve mesahai sathiyesinin kifayeti
sıhhiye memurlarınca tayin olunur. Bu mezarlıkların tanzim ve iyi bir halde
muhafazası mahallî belediyelerine aittir. Mezarlıkların etrafı behemehal
duvarlarla tahdit edilir.
Madde 213 - Köyler için tesis edilecek
mezarlık mahalleri bu köylerin merbut olduğu kaza kaymakamlarınca Hükûmet tabiplerinin mütaleası
alınarak tayin olunur. Müteaddit ve yekdiğerine mücavir köyler için bir
mezarlık mahalli tesis olunabilir. Köy mezarlıklarının iyi halde muhafazaları
ihtiyar heyetlerine aittir.
Madde 214 - Fennî şartları ve vasıfları
haiz olmayan ve sıhhî mahzurları görülen mevcut mezarlıklar hali üzerine terk
olunarak yeni mezarlıklar ihdas ve tesis edilir.
On Birinci Bap
ŞEHİR VE KASABALAR HIFZISSIHHASI
BİRİNCİ FASIL
İçilecek ve kullanılacak sular
Madde 237 - Şehir ve kasabalarda tevzi
edilmek üzere celbedilen su menbalarının
etrafında behemehal bir himaye mıntıkası tesis edilmelidir. Bu mıntıkaların
hudutları sıhhat memurları huzurile ihtisas erbabı
tarafından menbaın gıda havzası üzerinde tayin
edilir.
Madde 238 - Himaye mıntıkası olmak üzere
menbalar etrafında tayin ve tahdit edilen arazi
belediye mıntıkası haricinde de olsa belediye tarafından Belediye İstimlâk
Kanununa tevfikan istimlâki mecburî olup bu arazinin mesken yapılmak, ekilmek
ve sair her hangi hususlar için istimali memnudur.
Madde 239 - Suları içilmeğe ve ev
işlerinde kullanılmağa mahsus hususî ve umumî kuyuların ve sarnıçların televvüs eyledikleri veya televvüse
maruz bulundukları takdirde bunların ıslahını takibe belediyeler mecburdurlar.
Sahipleri tarafından ıslah ve televvüs tehlikesi
bertaraf edilmeyen kuyular mesarifi sahibinden Devlet
emvali gibi tahsil edilmek üzere belediye tarafından ıslah edilir.
Madde 240 - Umuma satılan menba suları mahallî belediyesinin sıhhî murakabesi altında
bulunur. Bunlara ve bütün içme suları nakliyatına ait kapların vasıfları ve bu
kaplara doldurma ve sevkleri tarzı belediyelerce tayin olunur. Menbaların sahipleri veya müstecirleri menbaların
ve su nakledenler suların televvüsten vikayesi için
gösterilecek tedbirleri tatbika mecburdur.
Madde 242 - Dere, nehir ve çayların ve
çeşmelerin televvüsünü mucip tesisat yapılmasına veya
eşhas tarafından bu tarzda telvisat ikaına mümanaat olunur. Fabrika sularının fennî mahzurları
tahakkuk eden yerlerde mazarratı izale edilmeden nehir ve derelere dökülmesi
memnudur.
İKİNCİ FASIL
Mecralar ve muzahrafat imhası
Madde 244 - Mahsus kanununa tevfikan
belediyelerce inşa ettirilmiş ve ettirilecek lâğım ve çirkef mecralarının fennî
mahzuru olmadığı kabul ve tasdik edilmedikçe dere, çay, nehirlere akıtılması
memnudur. Fennî usul dairesinde mecralar muhteviyatının imhası için kullanılacak
sahaların meskenlerden uzak olması ve bunların istimlâk edilerek başka suretle
istimal edilmemesi lâzımdır.
Madde 245 - Mecra inşası mümkün olmayan
yerlerde yapılacak çukurların fennî vasıf ve şartları Sıhhat ve İçtimaî
Muavenet Vekâletince tayin olunur. Bu çukurların muayyen fasılalarla
temizlenmesi için belediyelerce münasip ve sıhhî mahzurlardan salim tahliye ve
nakil vasıtaları tedarik olunup ücret mukabilinde halka tahsis edilir. Çukurlar
muhteviyatının dökülmesi için madde 244 de yazılı olduğu tarzda bir saha tahsis
edilmelidir. Beşerî mevaddı gaitanın her nevi sebze
ve saire zeriyatında gübre olarak istimali memnudur.
Madde 246 - Yirmi binden fazla nüfusu
olan şehirlerde umumî caddelerde veya belediyelerce tayin edilecek mıntıkalar
içinde hayvan ahırı bulundurulması memnudur.
Madde 247 - Şehirler veya kasabalar
belediye hudutları dahilinde görülen hayvan leşlerinin ortadan kaldırılması ve
mazarratlarının izalesi belediyeye aittir. Köyler ve köyler civarındakiler köy
ihtiyar heyetlerince gömülürler.
Madde 248 - Belediyesi olan her şehir ve
kasabada sokakların yıkanmak ve süpürülmek suretile
temiz tutulması mecburidir. Toplanan süprüntüler bunların etrafa yayılmasına ve
dökülmesine mâni olacak vasıtalarla nakledilerek şehir ve kasabanın vaziyetine
göre en münasip olarak kabul edilen şekilde imha veya ihrak
edilir. Nüfusu elli binden fazla olan şehirlerde bu süprüntüden istifade
edilmek üzere lâzımgelen tesisat yapılır. Sokaklarda
veya evler içinde süprüntü birikip kalmaması için bedeliyelerce
tedabir ittihaz olunur.
Madde 249 - Belediyelerce şehir ve
kasaba dahilinde telvisata meydan vermemek üzere
münasip mahallerde fenne muvafık şekilde aptes yerleri tesis ve mevcutları
ıslah olunur. Belediye teşkilâtı olmayan yerlerde bu mecburiyet köy ihtiyar
heyetlerine aittir. Cadde ve sokaklarda ve meskenler kurbünde
ve belediyelerce tayin edilecek hudutlar dahilinde açıkta defihacet
etmek kat'î surette menedilir.
BEŞİNCİ FASIL
Yeni tesis olunacak veya tevsi edilecek şehir ve kasabalar
Madde 262 - Nüfusu yirmi bin veya daha
ziyade olan şehir ve kasabalar belediyeleri bu kanunun meriyeti tarihinden
itibaren üç sene zarfında şehir veya kasabanın tevsi ve ıslahı için bir
müstakbel şekil projesi tanzim etmeğe mecburdur.
Bu proje yeniden yapılacak veya ıslah edilecek
sokakların istikamet ve genişliğini, meydanların, umumî mahallerin, bahçelerin
ve abidelerin yerlerini ve vaziyetlerini gösteren bir haritayı ve yapılacak
tesisatın senelere taksim edilmiş olmak üzere belediye meclisince tasdik
edilmiş bir programı ihtiva etmelidir.
Madde 263 - Nüfusu yirmi binden az ve
beş binden fazla olan şehir ve kasabalar belediyeleri de nüfusları her iki
nüfus tahriri devresi arasında % 15 miktarında bir çoğalma gösterdikleri
takdirde bu tarzda bir proje ihzarına mecbur oldukları gibi nüfusu her neye
baliğ olursa olsun 228 inci maddede yazılı olduğu veçhile içme veya kaplıca
mahalli olarak kabul edilen şehir ve kasabalarda bu projeyi tanzim ettirirler.
Madde 265 - Belediyelerce tanzim
ettirilecek olan bu plan ve projeler icabında tetkik edilmek üzere Dahiliye ve
Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletlerince talep edilebilir. Bu takdirde bu
vekâletlerce teklif edilecek tadilâtın kabulü mecburidir.
Madde 266 - Her şehir ve kasaba
belediyesi bu kanunun meriyeti tarihinden itibaren bir sene zarfında o şehir
veya kasabanın ihtiyaçlarına göre bu kanunun gösterdiği sıhhî hususlara ait bir
zabıta talimatnamesi tertip eder. Bu nizamname, meskenlerin ihtiva etmeleri
lâzım gelen asgarî müştemilâtı, umumî ve müşterek ikametgâhlardaki ikamet
şeraitini, gıda maddeleri satılan veya sair temizliğe müteallik işlerle iştigal
edilen mahallerin, han, otel, misafirhane, eğlence mahallerile
bütün umumî yerlerin sıhhî şartlarını ve umumiyetle şehrin sıhhat ve
temizliğine taallûk eden hususlara ait riayetleri lâzımgelen
kaideleri ihtiva eder.
Madde 267 - Belediyelerin mensup
oldukları vilâyetler vasıtasile gönderecekleri sıhhî
zabıta talimatnameleri Dahiliye ve Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletince
tetkik ve tasvip edilmeden meriyete konulamaz.
Bu talimatnamelerde yapılacak esasa müteallik
tadiller ayni şartlara tâbidir.
On İkinci Bap
GAYRİ SIHHÎ MÜESSESELER
Madde 268 - Civarında ikamet eden halkın
sıhhat ve istirahatini ihlâl eden müesseseler ve atelyeler bu kanunun neşrinden itibaren, resmî müsaade
istihsal edilmeksizin açılamaz.
Madde 269 - 268 inci maddede zikredilen
müesseseler ve atelyeler üç sınıfa tefrik olunur.
Birinci sınıf- Hususî meskenlerden behemehal
uzak bulundurulmaları icap edenler.
İkinci sınıf- Hususî meskenlerden behemahal uzaklaştırılması icap etmekle beraber müsaade
verilmezden evvel civarında ikamet edenlerin sıhhat ve istirahatleri
üzerine gerek tesisatları ve gerekse vaziyetleri itibarile
bir mazarrat yapılmayacağına kanaat husulü için tetkikat yapılması iktiza eden
müesseseler.
Üçüncü Sınıf- Meskenlerin yanında kalabilmekle
beraber yalnız sıhhî nezarete tâbi tutulması icap eden müesseselerdir.
Madde 270 - Bu kanuna müteferri olmak üzere bu üç sınıf müessese ve atelyelerin bir listesi Sıhhat ve İçtimaî Muavenet
Vekâletince İktisat Vekâletinin de mütalâası alınmak şartiyle
tanzim olunur. Bu listede mündemiç olmayan müessese ve atelyelerin
hangi sınıftan addedileceği badehu yine ayni surette tayin edilir.
Madde 271 - Birinci sınıf müesseselerin tesisi
için ancak Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletince müsaade olunur ve İktisat
Vekâletince malûmat verilir. Bu hususta müsaade almak üzere müessesenin
bulunduğu mahalde en büyük mülkiye memuruna bir istida ile müracaat edilir. Bu
istidaya müessesenin nev'i, ne ile istigal edeceği ve sair tafsilât kaydedilmelidir. Bu
müracaat evrakı mahallî sıhhat memurlarının raporuyla Sıhhat ve İçtimai
Muavenet Vekâletine gönderilir. Vekâletçe icabında yaptırılacak tetkikat ve
tahkikattan sonra resmî müsaade verilir.
Madde 272 - İkinci ve üçüncü sınıf
müesseselerin tesisi için mahallî sıhhat memurlarının muvafık raporları üzerine
mahallî en büyük mülkiye memurunca resmî müsaade verilir ve Sıhhat ve İktisat
Vekâletlerine bildirilir.
Madde 273 - Birinci sınıf müesseseler ve
atelyeler civarında ve Sıhhat ve İçtimaî Muavenet
Vekâletince tasdik edilecek mesafe dahilinde meskenler veya insanların
ikametine mahsus sair mahallerin bulunması memnudur.
Madde 274 - Bu kanunun neşri tarihinde
mevcut olup civarında mukim halkın sıhhat ve istirahatlerini
ihlâl eylediği mahallî sıhhat memurlarının raporu ve Vilâyet İdare Heyetinin
tasvibi ile tebeyyün eden birinci sınıfa dahil müesseselerin İktisat ve Sıhhat
ve İçtimaî Muavenet Vekâletleri kararile nakli ve
sahibinin mümanaatı halinde seddi caizdir.
Madde 275 - Birinci sınıfa dahil bulunan
müessese ve atelyelerden işbu kanundan evvel tesis
edilmiş olanlar başka bir mahalle naklettikleri veya faaliyetlerini altı ay
müddetle tatil eyledikleri takdirde yeniden tesis edilecek müessese mahiyetinde
telâkki edilerek müsaade istihsali lâzım gelir.
On Dördüncü Bap
CEZA HÜKÜMLERİ
(Cezalarla ilgili hükümlerin
değiştirildiği ilgili mevzuata dikkat edilmelidir).
Madde 282 - (Değişik: 2890 - 22.9.1983)
Bu kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara
uymayanlar hakkında; Kanunda ayrıca bir ceza hükmü gösterilmediği ve fiilleri
Türk Ceza Kanununda daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, üç aydan altı
aya kadar hafif hapis cezası ve beşbin liradan otuzbin liraya kadar hafif para cezası verilir. Ayrıca,
fiilin işleniş şekli ve niteliğine göre failin suça vasıta kıldığı meslek ve
sanatın yedi günden üç aya kadar tatiline ve aynı süre kadar işyerinin
kapatılmasına da hükmedilebilir.
Madde 283 - Bu kanunda yazılı belediye
vazifelerine taallûk edip 266 ıncı maddede gösterilen
sıhhî zabıta nizamnamesinde mezkûr memnuiyetlere
muhalif hareket edenlerle mecburiyetlere riayet etmeyenler, 16 Nisan 1340 tarih
ve 486 numaralı kanun mucibince cezalandırılır.
Ek Madde 2 - (1627-14.11.1972) Bu kanunun
69 uncu maddesi gereğince alınmış olan tedbirlerden çevre sağlığı ile ilgili
olanlara uyulmaması halinde 303 üncü maddede yazılı yetkililerce 10 liradan 30
liraya kadar para cezası alınır. Bu cezaya tebliğ tarihinden itibaren 15 gün
içinde o yer sulh ceza hâkimliğine itirazda bulunulabilir. Süresinde itiraz
olunmaz veya itiraz reddedilirse bu para cezaları yetkili memurlarca derhal
tahsil olunur.
Bu tahsilât Muhasebei
Umumiye Kanunu hükümlerine göre sağlık ocakları veya Hükümet tabipliklerinde görevlendirilecek
muhasip mutemetleri vasıtasiyle ve mutemet makbuzları
karşılığında yapılır.
Tahsilât derhal yapılmadığı takdirde tebliğ
tarihinden itibaren üç gün içinde ilgili yerlere ödeyenler hakkında ayrıca
takibat yapılmaz. Bu süre içinde ödenmeyen cezalar iki kat olarak 15 gün
içerisinde tahsil olunur.
Bu süreler içinde de ödenmeyen cezalar üç kat
olarak Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre sağlık ocakları veya Hükümet tabipliklerince tahsil olunur.