TOPRAK KORUMA VE ARAZİ
KULLANIMI KANUNU
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1. – (Değişiklik: K. 6537 – 30.04.2014) Bu
Kanunun amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin
sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi
büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve
yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma
ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları
belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2. - (Değişiklik: K. 6537 – 30.04.2014) Bu Kanun;
arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak sınıflandırılması,
tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin asgari büyüklüklerinin
belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, arazi kullanım planlarının
hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel
boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış
kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması ile
görev, yetki ve sorumluluklara ilişkin usul ve esasları kapsar.
Tanımlar
MADDE
3. - Bu Kanunda geçen;
a)
Bakanlık: Tarım ve Köyişleri
Bakanlığını,
b) Kurul:
Toprak Koruma Kurulunu,
c) Toprak:
Mineral ve organik maddelerin parçalanarak ayrışması sonucu oluşan, yeryüzünü
ince bir tabaka halinde kaplayan, canlı ve doğal kaynağı,
ç) Arazi: Toprak, iklim, topografya, ana
materyal, hidroloji ve canlıların değişik oranda
etkisi altında bulunan yeryüzü parçasını,
d) Tarım arazisi: Toprak, topografya ve
iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal
üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek
tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen arazileri,
e) Mutlak tarım arazisi: Bitkisel üretimde;
toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin kombinasyonu
yöre ortalamasında ürün alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan, topografik sınırlamaları yok veya çok az olan; ülkesel,
bölgesel veya yerel önemi bulunan, hâlihazır tarımsal üretimde kullanılan veya
bu amaçla kullanıma elverişli olan arazileri,
f) Özel ürün arazisi: Mutlak tarım
arazileri dışında kalan, toprak ve topografik
sınırlamaları nedeniyle yöreye adapte olmuş bitki türlerinin tamamının
tarımının yapılamadığı ancak özel bitkisel ürünlerin yetiştiriciliği ile su
ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının yapılabildiği, ülkesel, bölgesel
veya yerel önemi bulunan arazileri,
g) Dikili tarım arazisi: Mutlak ve özel
ürün arazileri dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine
uygun çok yıllık ağaç, ağaççık ve çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan,
ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,
ğ) Marjinal tarım arazisi: Mutlak tarım
arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan, toprak
ve topografik sınırlamalar nedeniyle üzerinde
sadece geleneksel toprak işlemeli tarımın yapıldığı arazileri,
h) (Değişiklik: K. 6537 –
30.04.2014) Asgari tarımsal arazi büyüklüğü: Üretim faaliyet ve girdileri rasyonel ve
ekonomik olarak kullanıldığı takdirde, bir tarımsal arazide elde edilen
verimliliğin, söz konusu tarımsal arazinin daha fazla küçülmesi hâlinde elde
edilemeyeceği Bakanlıkça belirlenen en küçük tarımsal parsel büyüklüğünü,
ı) (Değişiklik:
K. 6537 – 30.04.2014) Yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü: Bölge
farklılıkları göz önünde bulundurularak il ve ilçelerin ekli (1) sayılı listede
belirlenen yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerini,
i) Tarım dışı alanlar: Üzerinde toprak
bulunmayan çıplak kayaları, daimi karla kaplı alanları, ırmak yataklarını,
sahil kumullarını, sazlık ve bataklıkları, askeri alanları, endüstriyel,
turizm, rekreasyon, iskân, altyapı ve benzeri
amaçlarla plânlanmış arazileri,
j)
Sulu tarım arazisi: Tarımı yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç
duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir
şekilde karşılandığı arazileri,
k) Tarımsal amaçlı yapılar: Toprak koruma
ve sulamaya yönelik altyapı tesisleri, entegre
nitelikte olmayan hayvancılık ve su ürünleri üretim ve muhafaza tesisleri ile
zorunlu olarak tesis edilmesi gerekli olan müştemilatı, mandıra, üreticinin
bitkisel üretime bağlı olarak elde ettiği ürünü için ihtiyaç duyacağı yeterli
boyut ve hacimde depolar, un değirmeni, tarım alet ve makinelerinin
muhafazasında kullanılan sundurma ve çiftlik atölyeleri, seralar, tarımsal
işletmede üretilen ürünün özelliği itibarıyla hasattan sonra iki saat içinde
işlenmediği takdirde ürünün kalite ve besin değeri kaybolması söz konusu ise bu
ürünlerin işlenmesi için kurulan tesisler ile Bakanlık tarafından tarımsal
amaçlı olduğu kabul edilen entegre nitelikte olmayan diğer tesisleri,
l) Arazi yetenek sınıflaması: Toprak
bozulmasına neden olmayacak şekilde arazinin en uygun kullanım şeklini
belirlemek için kullanım ve koruma verilerini bir araya getirerek temel toprak
etütlerine ve iklim koşullarına dayalı yapılan plânlamalara yönelik arazi
sınıflamasını,
m) Arazi kullanım plânlaması: Her ölçekte
plânlamaya temel oluşturmak üzere, toprağın ve diğer çevresel kaynakların
bozulmasını önlemek için ekolojik, toplumsal ve
ekonomik şartlar gözetilerek sürdürülebilirlik ilkesine uygun, farklı arazi
kullanım şekillerini oluşturmaya yönelik toprak ve su potansiyelinin belirlenip,
sistematik olarak değerlendirilmesini ve birbirleri ile olan ilişkilerini
ortaya koyan rasyonel arazi kullanım plânlarını,
n) Tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve
projeleri: Tarım alanlarında yörenin ekolojik,
ekonomik ve toplumsal özellikleri dikkate alınarak toprakların sürekli
üretkenliğini sağlayacak tarım tekniklerini, toprak, su, bitki ve insan
ilişkileri ile toprak korumaya yönelik diğer fiziksel, kimyasal, kültürel ve
bitkisel düzenlemeleri kapsayan rasyonel tarımsal arazi kullanım plân ve projelerini,
o) Toprak koruma projeleri: Toprağın doğal
veya insan faaliyetleri sonucu yok olmasını, bozulmasını veya zarar görmesini
önlemek ve sürekli üretken kalmasını sağlamak için yapılan fiziksel, kültürel
ve bitkisel tedbirleri kapsayan projeleri,
ö) Arazi toplulaştırması: Arazilerin doğal
ve yapay etkilerle bozulmasını ve parçalanmasını önlemek, parçalanmış
arazilerde ise doğal özellikleri, kullanım bütünlüğü ve mülkiyet hakları
gözetilerek birden fazla arazi parçasının birleştirilip ekonomik, ekolojik ve toplumsal yönden daha işlevsel yeni parsellerin
oluşturulmasını ve bu parsellerin arazi özellikleri ve alanı değerlendirilerek
kullanım şekillerinin belirlenmesini, köy ve arazi gelişim hizmetlerinin
sağlanmasını,
p) Toplulaştırma proje sahası: Toplulaştırma
projesinin uygulanacağı sınırlar içinde kalan alanı,
r) Arazi bozulması: Arazinin doğal veya
yapay etkiler sonucu özelliklerinin değişikliğe uğraması ile ekonomik ve ekolojik işlevlerinin azalması veya yok olmasını,
s) Toprak veri tabanı: Arazi ve toprak
kaynaklarının nitelikleri ile birlikte belirlenerek kayıt altına alındığı veri
tabanını,
ş) Tahsis: Bu Kanun kapsamında
değerlendirilmek üzere, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan, vasfı ve hâlihazır kullanım şekline
bakılmaksızın toplulaştırma kapsamında değerlendirilebilecek yerlerin, Maliye
Bakanlığı tarafından Bakanlığa tahsis edilmesini,
(Ek bent: K. 5578 – 31.01.2007) t) Özel Arazi Toplulaştırması: Köy tüzel kişiliği,
belediyeler, kooperatifler, birlikler gibi tüzel kişilikler veya kamu
kuruluşlarının, hizmet konuları ile ilgili arazi teminini de kapsayacak şekilde
yapacakları arazi toplulaştırmasını,
(Ek bent: K. 6537 – 30.04.2014) u) Yan sınai işletme: Yeter gelirli tarımsal arazilere ait ürün
depolama, koruma, işleme ve pazarlama gibi faaliyetlere yönelik tesisleri,
İfade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Arazi
Mülkiyet Hakkının Kullanımı ve
Toprak
Koruma Kurulu
Arazi mülkiyet hakkının kullanım esası
MADDE 4. - Devletin hüküm ve tasarrufu
altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına,
gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken
toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik
ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici
olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü
tedbirleri almakla yükümlüdür.
Toprak Koruma Kurulu
MADDE 5. - Her ilde, valinin başkanlığında, ildeki tarımdan
sorumlu birim amiri tarafından başkan yardımcılığı ve sekretarya hizmetleri görevi yürütülmek üzere, ilde plân yapma
yetkisine sahip kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden, üç birimin ve
Maliye Bakanlığının ildeki üst düzey temsilcisi ile plânlama ve/veya toprak
koruma konularında ulusal ölçekte faaliyette bulunan kamu kurumu niteliğini
haiz meslek kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının yerel temsilcilerinden
üç kişi olmak üzere Kurul oluşturulur. Kurulun gündeminde bulunan araziler özel
kanunlarla koruma altına alınmış alanlar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün
proje alanı veya 22.11.1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi
Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilân edilen
yerlerden ise bu alanlarda uygulama yapan birimin yetkili temsilcisi de Kurula
dâhil edilir.
Kurulun kuruluşu, çalışma usûl ve esasları Bakanlık tarafından hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.
Kurulun görevleri
MADDE 6. - Kurulun görevleri aşağıda
belirtilmiştir:
a) Arazi kullanılan tüm faaliyetlerde,
arazinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme,
değerlendirme ve izleme yapmak, ortaya çıkan olumsuzlukları belirlemek, toprak
korumayı ve bununla ilgili sorunları giderici önlemleri almak, geliştirmek,
uygulanmasını sağlamak için görüş oluşturmak.
b) Arazi kullanımını gerektiren tüm
girişimleri yönlendirmek üzere, yerel plân veya projelerin uygulanması amacıyla
takibini yapmak.
c) Toprak koruma önlemlerinin yerine
getirilmesi sürecini yerel ölçekte izlemek, değerlendirmek ve çözümleyici
öneriler geliştirmek, hazırlanacak toprak koruma ve arazi kullanım plânları
doğrultusunda, yerel ölçekli yıllık iş programları için görüş oluşturmak ve
uygulamaya konulmasının takibini yapmak.
ç) Ülkesel, bölgesel veya yerel ölçekli
yapılan plânlar arasındaki uyumu denetlemek.
d) Kanunda yer alan konularla ilgili
başvuruları almak ve ilgililere aktarmak.
e) Kanunla verilen diğer görevleri yapmak.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Toprak
ve Arazi Varlığının Belirlenmesi
Toprak ve arazi varlığının belirlenmesine
ilişkin esaslar
MADDE 7. - Bakanlık, toprak koruma ve
kullanmaya yönelik farklı sistemler kullanarak arazi ve toprakla ilgili
sınıflamaları ve haritaları yapar veya yaptırır.
Toprak ve arazi varlığının belirlenmesi,
sınıflandırılması, etüt, analiz ve sınıflama ile ilgili standart oluşturulması,
harita ve veri tabanının hazırlanması ve kullanıcıların hizmetine sunulmasına
ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.
(Değişiklik: K. 6537 – 30.04.2014)
Tarım
arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin
belirlenmesi
MADDE 8. - Tarım arazileri; doğal
özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından
belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri
ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır.
Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile
ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir.
(Değişiklik: K. 6537 – 30.04.2014)
Asgari tarımsal arazi büyüklüğü, bölge ve
yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik
özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen asgari
büyüklüğe erişmiş tarımsal araziler, bölünemez eşya niteliği kazanmış olur.
(Değişiklik: K. 6537 – 30.04.2014)
Asgari tarımsal arazi büyüklüğü; mutlak
tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün
arazilerinde
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü
MADDE 8/A – İl ve ilçelerin yeter gelirli tarımsal arazi
büyüklükleri bölge farklılıkları göz önünde bulundurularak bu Kanuna ekli (1)
sayılı listede belirlenmiştir. Tarımsal araziler bu Kanuna ekli (1) sayılı
listede belirlenen yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin altında ifraz
edilemez, bölünemez. Tarımsal arazilerin bu niteliği şerh konulmak üzere
Bakanlık tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Yeter gelirli tarımsal
arazi büyüklüklerinin hesaplanmasında, aynı kişiye ait ve Bakanlıkça aralarında
ekonomik bütünlük bulunduğu tespit edilen tarım arazileri birlikte
değerlendirilir. Yeter gelirli tarımsal arazilerin ekonomik bütünlüğe sahip
olmayan kısımları Bakanlığın izni ile satılabilir. Bilimsel gelişmeler ve günün
koşullarına göre bu Kanuna ekli (1) sayılı listede Bakanlığın teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu kararı ile değişiklik yapılabilir.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Mirasa konu tarımsal araziler ile yeter
gelirli tarımsal arazilerin devri
MADDE 8/B – Mirasa konu tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal
arazilerde mülkiyetin devri esastır.
Mirasçılar arasında anlaşma sağlanması hâlinde,
mülkiyeti devir işlemleri mirasın açılmasından itibaren bir yıl içinde
tamamlanır. Devir işlemlerinin bir yıl içinde tamamlanmaması ve 8/C maddesinin
ikinci fıkrasına göre dava açılmaması hâlinde, bu Kanunun 8/Ç maddesi hükümleri
uygulanır.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Devrin yapılacağı mirasçı
MADDE 8/C – Mirasçılar, terekede bulunan tarımsal arazi ve yeter
gelirli tarımsal arazinin mülkiyeti hakkında;
a) Bir mirasçıya veya yeter gelirli tarımsal arazi
büyüklüklerini karşılaması durumunda birden fazla mirasçıya devrini,
b) 22/11/2001 tarihli ve
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 373 üncü ve devamı maddelerine göre
kuracakları aile malları ortaklığına veya kazanç paylı aile malları ortaklığına
devrini,
c) Mirasçıların tamamının miras payı oranında
hissedarı oldukları 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kuracakları limited
şirkete devrini,
ç) Mülkiyetin üçüncü kişilere devrini,
kararlaştırabilirler.
Mirasçılar arasında anlaşma sağlanamadığı takdirde,
mirasçılardan her biri yetkili sulh hukuk mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu
durumda sulh hukuk hâkimi tarımsal arazi veya yeter gelirli tarımsal arazi
mülkiyetinin;
a) Kişisel yetenek ve durumları göz
önünde tutulmak suretiyle tespit edilen ehil mirasçıya tarımsal gelir değeri
üzerinden devrine, birden çok ehil mirasçının bulunması hâlinde, öncelikle
asgari geçimini bu yeter gelirli tarımsal arazilerden sağlayan mirasçıya, bunun
bulunmaması hâlinde bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden
mirasçıya devrine, ehil mirasçı olmaması hâlinde, mirasçılar arasından en
yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine karar verir.
b) Birden fazla ehil mirasçı olması ve bu
mirasçıların miras dışı tarımsal arazilere sahip olması durumunda, bu
mirasçıların mevcut arazilerini yeter gelirli büyüklüğe ulaştırmak veya bu arazilerin
ekonomik olarak işletilmesine katkı sağlamak amacıyla hâkim, tarım arazilerinin
yeter gelir büyüklüğünü aramaksızın bu mirasçılara devrine karar verebilir.
c) Mirasa konu yeter gelirli tarımsal arazinin
kendisine devrini talep eden mirasçı bulunmadığı takdirde, hâkim satışına karar
verir. Bu suretle yapılacak satış sonucu elde edilen gelir, mirasçılara payları
oranında paylaştırılır.
Yeter gelirli tarımsal araziler birden çok yeter
geliri sağlayan tarımsal arazi büyüklüğüne bölünebiliyorsa, sulh hukuk hâkimi
bunlardan her birinin mülkiyetinin, yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde
mirasçılara ayrı ayrı devrine karar verebilir.
Ehil mirasçıya ait nitelikler, Bakanlık tarafından
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyetinin
mirasçılardan birine devredilmesinden itibaren yirmi yıl içinde bu arazilerden
tamamının veya bir kısmının tarım dışı kullanım nedeniyle değerinde artış
meydana gelmesi durumunda; devir tarihindeki arazinin parasal değeri tarım dışı
kullanım izni verilen tarihe göre yeniden hesaplanır. Bulunan değer ile
arazinin yeni değeri arasındaki fark, diğer mirasçılara payları oranında
arazinin mülkiyetini devralan mirasçı tarafından ödenir.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
İhbar yükümlülüğü ve mahkeme tarafından
devir yapılması
MADDE 8/Ç – Yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyetinin 8/B
maddesinde belirtilen sürede devredilmediğinin kamu kurum veya kuruluşları ile
finans kurumları tarafından öğrenilmesi hâlinde, durum, bu kurum veya
kuruluşlar tarafından derhâl Bakanlığa bildirilir. Bakanlık bu Kanun
hükümlerinin uygulanması için mirasçılara üç ay süre verir. Verilen süre
sonunda devir olmaması hâlinde, Bakanlık resen veya bildirim üzerine bu
yerlerin istemde bulunan ehil mirasçıya, ehil mirasçı olmaması durumunda en
fazla teklifi veren istekli mirasçıya devri, aksi hâlde üçüncü kişilere
satılması için ilgili sulh hukuk mahkemesi nezdinde dava açabilir.
Sulh hukuk mahkemeleri nezdinde mirasçılar veya
Bakanlıkça bu Kanun kapsamında açılacak davalar her türlü resim ve harçtan
muaftır.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Diğer mirasçıların paylarının ödenmesi
MADDE 8/D – Sulh hukuk hâkimi, mülkiyetin devrini uygun bulduğu
mirasçıya, diğer mirasçıların miras paylarının bedelini mahkeme veznesine depo
etmek üzere altı aya kadar süre verir. Mirasçı tarafından talep edilmesi
hâlinde altı ay ek süre verilebilir. Belirlenen süreler içinde bedelin depo
edilmemesi ve devir hususunda istekli başka mirasçı bulunmaması durumunda sulh
hukuk hâkimi, tarımsal arazinin veya yeter gelirli tarımsal arazinin açık
artırmayla satılmasına karar verir.
Kendisine yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyeti
devredilen mirasçılardan, diğer mirasçıların paylarının karşılığını öz
kaynakları ile ödeyemeyecek durumda olanların bu ödemeleri gerçekleştirmek için
bankalardan kullanacakları kredilere Bakanlığın ilgili yıl bütçesine bu amaçla
konulacak ödenekten karşılanmak üzere faiz desteği verilebilir. Verilecek kredi
miktarı diğer mirasçıların payları karşılığı tutarın toplamından fazla olamaz.
Bu fıkra uyarınca verilecek kredilere ve yapılacak faiz desteğine ilişkin usul
ve esaslar Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın ve Bakanlığın müşterek
teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Taşınırların devri
MADDE 8/E – Yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyeti kendisine
devredilen kişi, bu araziler için zorunlu olan araç, gereç ve hayvanların
mülkiyetinin gerçek değerleri üzerinden kendisine devredilmesini isteyebilir.
8/C maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü
gereğince mirasçılar arasında limited şirket
kurulması hâlinde yeter gelirli tarımsal araziler için gerekli olan taşınırlar
da şirket mal varlığına dâhil edilir.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Ölüme bağlı tasarruf ile düzenleme
MADDE 8/F – Yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyetinin kendisine
devredilmesini isteyen ve buna ehil tek mirasçı olduğu anlaşılan mirasçının bu
konudaki istem hakkı, ölüme bağlı tasarrufla ortadan kaldırılamaz. Mirastan
çıkarma, mirastan yoksunluk ve mirastan feragat hâlleri saklıdır.
Birden çok mirasçıda devir koşullarının bulunması
hâlinde, kendisine devir yapılacak mirasçı ölüme bağlı tasarrufla
belirlenebilir. Belirlenen bu mirasçıya itiraz edilmesi durumunda, ehil mirasçı
sulh hukuk hâkimi tarafından belirlenir.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Yeter gelirli tarımsal arazi yönetiminin tedbiren verilmesi
MADDE 8/G – Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük mirasçı
bulunması hâlinde hâkim, yeter gelirli tarımsal arazilerin yönetimini dava
sonuçlanana kadar ehil gördüğü mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye tedbiren verebilir. Bu takdirde, elde edilen tarımsal
gelir, işletme masrafları düşüldükten sonra mirasçılar arasında payları
oranında dağıtılır.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Denkleştirme
MADDE 8/Ğ – Kendisine yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyeti
devredilen mirasçının, devir sebebiyle diğer mirasçılara payları karşılığı
ödemesi gereken bedel ile miras bırakanın borcu dolayısıyla daha önce yeter
gelirli tarımsal arazi üzerinde kurulmuş bulunan rehin konusu alacaklar
birbiriyle denkleştirilir. Bakiye bir tutar kalırsa diğer mirasçılara payları
oranında ödenir.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Yan sınai işletme
MADDE 8/H – Yeter gelirli tarımsal arazilere sıkı şekilde bağlı
bir yan sınai işletme mevcut ise yan sınai işletme ile
yeter gelirli tarımsal arazilerin mülkiyeti bir bütün olarak istemde bulunan ve
ehil görülen mirasçıya gerçek değeri üzerinden devredilir.
Mirasçılardan birinin itiraz etmesi veya birden çok
mirasçının kendilerine devir istemesi hâlinde sulh hukuk hâkimi yeter gelirli
tarımsal arazi ve yan sınai işletmenin ekonomik gelir
ve bütünlüğünü sürdürme imkânını ve mirasçıların kişisel durumlarını göz önünde
bulundurarak yan sınai işletmenin birlikte veya ayrı olarak devrine ya da
satışına karar verir.
8/C maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince
mirasçılar arasında limited şirket kurulması hâlinde
yeter gelirli tarımsal arazilere sıkı şekilde bağlı olan yan sınai
işletme de şirketin mal varlığına dâhil edilir.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
İstisnalar ve muafiyetler
MADDE 8/I – 8/C maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
gereğince kurulacak limited şirketlerin tescil işlemi
tamamlanıncaya kadar yapılacak işlemler harçlardan, bu işlemlerle ilgili
düzenlenecek kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır.
Türk Ticaret Kanununda yer alan limited
şirket kurulmasına ilişkin sermaye ve diğer şartlar, 8/C maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi gereğince kurulacak limited
şirketler için aranmaz.
Yeter gelirli tarımsal arazilerin mülkiyetinin devri
konusunda anlaşmaları durumunda mirasçılar, bu taşınmazların devri ile ilgili
yapılacak işlemlere ilişkin harçlardan ve bu işlemlerle ilgili düzenlenecek
kâğıtlara ilişkin damga vergisinden muaftır.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Önalım hakkı
MADDE 8/İ – 8/C maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca
aile malları ortaklığı veya kazanç paylı aile malları ortaklığı kurulduğu
takdirde, ortaklardan birinin payını üçüncü bir kişiye satması hâlinde, diğer
ortaklar önalım hakkına sahiptir.
Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş
tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş
maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını
kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin
bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine
önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir.
Önalım hakkının kullanılmasında Türk Medenî Kanunu
hükümleri uygulanır.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Sona erme ve tasfiye
MADDE 8/J – 8/C maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan aile
malları ortaklığının, kazanç paylı aile malları ortaklığının veya limited şirketin; herhangi bir nedenle sona ermesi ve
tasfiye olması hâlinde, bu ortaklıklara veya limited
şirketlere ait tarımsal araziler, yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin
altında kalacak şekilde bölünemez.
(Ek madde: K. 6537 – 30.04.2014)
Tarımsal arazi edindirme iş ve işlemleri
MADDE 8/K – Bakanlık, yeter gelirli tarımsal arazileri ekonomik,
ekolojik ve sosyal açıdan azami oranda verimli kılmak
ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğünü artırmak için gerekli tedbirleri
alır. Ayrıca; tarım arazilerinin değerinin tespiti, kredi
temini, ortakçılık, yarıcılık, kiracılık işlerinin düzenlenmesi, kira
bedellerinin tespiti ve üretime yönlendirilmesi, arz talep listelerinin
oluşturulması, alıcı, satıcı ve kiracıların anlaşmaları konusunda doğrudan
aracılık yapılması, bu alanda ilgili kamu idareleri ile yürütülecek politikalar
konusunda iş birliği yapılması ve kredi işlemlerine teknik destek sağlanması
gibi iş ve işlemleri yapar veya yaptırır. Bu Kanunun uygulanması ile
ilgili olarak, ihtiyaç duyulması hâlinde, yeter gelirli tarımsal arazi
büyüklüğünün altındaki tarımsal arazileri yeter gelirli tarımsal arazi
büyüklüğüne çıkarmak veya mülkiyetten kaynaklanan ihtilafları gidermek amacıyla
kamulaştırma, alım ile satım işlemleri Bakanlığın talebi üzerine Maliye
Bakanlığınca ilgili mevzuatına göre yerine getirilir. Kamulaştırma ve alım
işlemleri gerektiğinde Hazineye ait taşınmazların trampası suretiyle de
yapılabilir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Toprakların
Korunması ve Arazi Kullanımı
Toprakların korunması
MADDE 9. - Arazi kullanımını
gerektiren her türlü girişim ve yatırım sürecinde toprakların korunması, doğal
ve yapay olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarının önlenmesi; arazi
kullanım plânları, tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projeleri ile toprak
koruma projelerinin uygulamaya konulması ile sağlanır.
Arazi kullanım plânlarının yapılması
MADDE 10. - Arazi kullanım plânları
ile ülkesel ve bölgesel plânlamalara temel oluşturan ve diğer fizikî
plânlamalara veri teşkil eden; su potansiyeli, toprak veri tabanı ve haritaları
esas alınarak çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda
toprağın niteliği, arazinin yeteneği ve diğer arazi özellikleri gözetilerek
uygun arazi kullanım şekilleri belirlenir.
Bakanlık tarafından hazırlanan veya
hazırlattırılan arazi kullanım plânlarında; yerel, bölgesel ve ülkesel ölçekte
tarım arazileri, mera arazileri, orman arazileri, özel kanunlarla belirlenen
alanlar, yerleşim alanları, sosyal ve ekonomik amaçlı altyapı tesisleri ile
diğer arazi kullanım şekillerine yer verilir. Bakanlık, arazi kullanım
plânlarının hazırlanmasını ihtiyaca göre valiliklere devredebilir.
Özel kanunlarla belirlenen veya
belirlenecek alanlarda, ilgili kanun hükümleri saklı kalmak kaydı ile arazi
kullanım plânlarında yer verilen kullanım şekilleri, ilgili kanunlar kapsamında
sorumlu bakanlık veya kuruluşlar tarafından değerlendirilir.
Tarım arazileri, bu Kanunda belirtilen
istisnalar hariç olmak üzere, arazi kullanım plânlarında belirtilen amaçları
dışında kullanılamaz.
Arazi kullanım plânının hazırlanmasına
ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık tarafından
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve
projelerinin hazırlanması
MADDE 11. - Tarım arazilerinde
toprağın kimyasal, fiziksel ve biyolojik özelliklerinin sürekli üretim
sağlayacak şekilde korunarak kullanımı için, en az bir ziraat mühendisi
sorumluluğunda tarımsal amaçlı arazi kullanım plân veya projeleri, valilikler
tarafından hazırlanır veya hazırlattırılır.
Tarımsal amaçlı arazi kullanım plân veya
projelerinin hazırlanmasında, çiftçilerin ve arazi sahiplerinin görüşleri
alınır.
Arazi sahipleri ve araziyi kullananlar,
hazırlanan plân ve projelere uymakla yükümlüdür.
Tarımsal amaçlı arazi kullanım plân veya
projelerinin uygulanacağı arazinin sınırları, büyüklüğü ve uygulama ile ilgili
diğer usûl ve esaslar, Bakanlık
tarafından hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.
Toprak koruma projelerinin hazırlanması
MADDE 12. - Toprağın bulunduğu yerde,
doğal fonksiyonlarını sürdürebilmesinin sağlanması amacıyla korunması
esastır.
Kentsel yerleşim amaçlı imar plânı bulunan
yerler dışında, zorunlu olarak kazı veya dolgu gerektiren herhangi bir arazi
kullanım faaliyeti sonucu toprak kayıpları ve arazi bozulmaları söz konusu ise
araziyi kullananlar tarafından toprak koruma projeleri hazırlanır veya
hazırlattırılır.
Toprak koruma projeleri arazi bozulmalarını ve toprak
kayıplarını önlemek için gerekli
olan sekileme, çevirme, koruma duvarı, bitkilendirme, arıtma, drenaj gibi imalat, inşaat ve
kültürel tedbirleri içerir, en az
bir ziraat mühendisi sorumluluğunda hazırlanır ve valilik tarafından onaylanır.
Heyelan, sel ve rüzgar
gibi doğal olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarını önlemek için
valilikler, toprak koruma projelerini hazırlatarak uygulamasını yapar veya
yaptırır.
Toprak koruma projelerinin gerekliliği,
hazırlanması, uygulanması, yetki ve sorumlulukların belirlenmesi ile ilgili usûl ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle
belirlenir.
Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı
MADDE 13. - Mutlak tarım arazileri,
özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal
üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve
Kurulun uygun görmesi şartıyla;
a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,
b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici
yerleşim yeri ihtiyacı,
c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme
faaliyetleri,
ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı
kararı alınmış madencilik faaliyetleri,
d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış
plân ve yatırımlar,
(Ek bent: K. 5578 –
31.01.2007) e) Kamu yararı gözetilerek yol
altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar,
İçin bu arazilerin amaç dışı kullanım
taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından
izin verilebilir. (Ek
cümle: K. 5578 – 31.01.2007) Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir.
(Ek bent: K. 5751 –
26.03.2008) f) Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumunun talebi üzerine 20/2/2001
tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca yenilenebilir enerji
kaynak alanlarının kullanımı ile ilgili yatırımları,
(Ek bent: K. 5751 – 26.03.2008) g)
Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları,
Mutlak tarım arazileri, özel ürün
arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım
arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından
tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir.
Tarımsal amaçlı yapılar için, projesine
uyulması şartıyla ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki tarım
arazisi valilik izni ile kullanılır.
Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentleri kapsamında
izin alan işletmeciler, faaliyetlerini çevre ve tarım arazilerine zarar
vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis
süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler.
Bu madde kapsamında valiliklerce verilen
kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara
bağlanır.
Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı
kullanımına dair uygulamaların usûl ve esasları (Değişik
ibare: K. 6537 -30.04.2014) yönetmelikle düzenlenir.
Tarımsal potansiyeli yüksek büyük ovaların
belirlenmesi ve korunması
MADDE 14. - Tarımsal üretim
potansiyeli yüksek, erozyon, kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi
çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovalar;
kurul veya kurulların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu
kararı ile büyük ova koruma alanı olarak belirlenir.
Büyük ovalardaki koruma ve geliştirme
amaçlı tarımsal altyapı projeleri ve arazi kullanım plânları, kurul veya
kurulların görüşleri dikkate alınarak, Bakanlık ve valilikler tarafından
öncelikle hazırlanır veya hazırlattırılır.
Büyük ovalarda bulunan tarım arazileri
hiçbir surette amacı dışında kullanılamaz. Ancak alternatif alan bulunmaması,
kurul veya kurullarca uygun görüş bildirilmesi şartıyla;
a) Tarımsal amaçlı yapılar,
b) Bakanlık ve talebin ilgili olduğu
Bakanlıkça ortaklaşa kamu yararı kararı alınmış faaliyetler,
İçin tarım dışı kullanımlara Bakanlıkça
izin verilebilir.
Büyük ova koruma alanlarının belirlenmesi
ve korunmasına ilişkin usûl ve esaslar (Değişik
ibare: K. 6537 -30.04.2014) yönetmelikle düzenlenir.
Erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve
korunması
MADDE 15. - Doğal ve yapay olaylar sonucu toprağın fiziksel,
kimyasal ve biyolojik özellikleri bozulmuş veya bozulma ihtimali olan araziler
ile millenmeden önemli derecede etkilenen baraj, gölet ve benzeri rezervuar havzalarında toprak kayıplarını ve millenmeyi önlemek, koruma, geliştirme ve kullanmayı esas alan
teknikleri yerleştirmek amacıyla, kurulların görüşü alınarak, Bakanlığın
teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile erozyona duyarlı alanlar belirlenir.
Erozyona duyarlı
arazilerin belirlenmesi ve korunması amacıyla bu arazilerin kullanım plânları
ve altyapı projeleri; kurulların görüşleri dikkate alınarak, ilgili kamu
kurum ve kuruluşlarının hizmet alanları ile sınırlı olmak kaydıyla, kamu
kuruluşlarının birbirlerine bağlı hizmetlerini aksatmayacak şekilde bir uyum ve
zaman plânlaması içerisinde, havza bazında ilgili kamu kuruluşları tarafından
yapılır veya yaptırılır. Bu amaçla yapılan veya yaptırılan rüzgar perdeleri, sekiler, sel oyuntusu önleme yapıları gibi
fizikî yapıların korunması, arazi sahiplerine aittir.
Bakanlık; kurak, yarı kurak ve az yağışlı
yerlerde iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dâhil olmak üzere,
çeşitli nedenlerle toprak bozulması görülen çölleşmeye maruz alanlarda ilgili
kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaparak gerekli
önlemleri alır veya aldırır.
Erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve
korunmasına ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık
tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Toprak kirliliğinin izlenmesi ve önlenmesi
MADDE 16. - Valilikler, tarımsal veya
tarım dışı faaliyetlerden kaynaklanan toprağı kirletici ve bozucu
olumsuzlukların izlenmesi ve giderilmesi için gerekli önlemleri alır ve
aldırır.
Toprağı kirletenlere 9.8.1983 tarihli ve
2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
Arazi toplulaştırması ve dağıtımı
MADDE 17. - Arazinin rasyonel
kullanımını sağlamak amacıyla parsel büyüklüklerinin optimum
ölçülerde oluşması için, arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca
maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı,
Bakanlığın veya kurulların talebi üzerine kamu yararı gözetilerek isteğe bağlı
olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararı ile arazi toplulaştırma proje sahası
belirlenir ve uygulanır.
Bakanlar Kurulunun bu kararı toplulaştırma
ve diğer işlemler yönünden kamu yararı kararı sayılır. Bu karar sonucu isteğe
bağlı olarak veya maliklerin muvafakati aranmaksızın proje bazında arazi
toplulaştırması, köy gelişim ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile kırsal alan
düzenlemesi Bakanlık tarafından yapılır veya yaptırılır. Uygulamada isteğe
bağlı toplulaştırmalara öncelik tanınır.
(Ek fıkra: K. 5578 – 31.01.2007)
Köy
tüzel kişiliği, belediyeler, kooperatifler, birlikler gibi tüzel kişilikler
veya kamu kuruluşlarının, hizmet konuları ile ilgili özel arazi toplulaştırması
ve/veya tarla içi geliştirme hizmeti yapmak istemeleri durumunda, Bakanlığa
gerekçeleri ile başvurarak toplulaştırma isteklerini bildirirler. Gerekçelerin
yeterli görülmesi durumunda Bakanlığın teklifi ile Bakanlar Kurulu kararı
alındıktan sonra başvuran tüzel kişilik veya kuruluş bu Kanuna göre
toplulaştırma projesini hazırlar ve onay için Bakanlığa iletir. Özel arazi
toplulaştırması yapmak isteyen kuruluş, gerekli teknik personeli bünyesinde
bulundurmak veya proje süresince tâbi oldukları mevzuat hükümlerine uygun
olarak sözleşmeli personel çalıştırmak zorundadır. Özel arazi toplulaştırması
yapan kurum veya kuruluşlar kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan arazi
miktarını toplulaştırma yoluyla karşılayabilir. Özel arazi toplulaştırması
yapacak idarelerce ihtiyaç duyulacak yatırımlar için ortak kullanım alanı
kesinti payı ile karşılanamayan araziler, varsa hazine arazilerinden, hazine
arazilerinin yeterli olmadığı veya bulunmadığı yerlerde ise ilgili idarelerce
belirlenecek usûl ve esaslar dahilinde fizikî
tesislerin yapılacağı alana bağlı kalınmaksızın gerçek ve tüzel kişilerinden
anlaşma yoluyla karşılanabilir. Bu araziler, fizikî tesislerin yapılacağı yere
kaydırılır. Aynı alanda birden fazla kurum veya kuruluş tarafından
toplulaştırma ve/veya tarla içi geliştirme hizmeti yapmak talebinde bulunulması
halinde toplulaştırmayı ve/veya tarla içi geliştirme hizmetini yapacak kuruluşu
Bakanlık belirlemeye yetkilidir.
Toplulaştırma sahası olarak tespit edilen
yerlerde bulunan Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu
altında bulunan ve toplulaştırma amaçlarına uygun olarak değerlendirilmesi
mümkün olan tarım arazileri, Bakanlığın talebine istinaden vasfına ve mevcut
kullanım şekline bakılmaksızın Maliye Bakanlığınca Bakanlığa tahsis edilir.
Ekonomik ölçekte, yaşayabilir ve
gelişebilir tarım işletmeleri oluşturmak için tarım arazisi bulunmayan veya
yetersiz olan çiftçilere, tarımsal işletme kurabilmeleri veya mevcut olanı
geliştirmeleri amacıyla, toplulaştırma kapsamında tahsis edilen yerler
Bakanlıkça bedeli mukabilinde dağıtılabilir.
(Değişiklik: K. 6537 – 30.04.2014)
Bakanlık,
gerekli hâllerde asgari tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki tarımsal
arazileri toplulaştırabilir veya bu Kanun kapsamında değerlendirmek üzere
kamulaştırabilir. Toplulaştırma uygulamalarında, tahsisli araziler asgari
tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki araziler ile birleştirilerek asgari
büyüklükte yeni tarımsal araziler oluşturulabilir. Bu suretle oluşturulan
araziler; öncelikle toplulaştırma veya kamulaştırma konusu olan arazi
maliklerine, bu kişiler satın almadığı takdirde, yeter gelirli tarımsal arazi
büyüklüğünde tarım arazisi bulunmayan yöre çiftçilerine rayiç bedeli üzerinden
Bakanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığınca ilgili mevzuatına göre doğrudan
satılır. Bu amaçla yapılan kamulaştırma ve satımlara konu olan işlemler
harçlardan, bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek kâğıtlar damga vergisinden
müstesnadır.
Toplulaştırma sonucu oluşturulan
parsellerin alanı ve arazi özellikleri birlikte değerlendirilir ve gerçek
kişilere, kamu ve özel hukuk tüzel kişilere ait toplulaştırmaya konu arazilerden
yol, kanal, tahliye kanalı gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için en fazla
yüzde onu kadar ortak tesislere katılım payı düşülür. Katılım payı için bedel
ödenmez. Katılım payı dışında kesilen arazi öncelikle varsa eş değer tahsisli
arazilerden karşılanır, yoksa kamulaştırılır.
Toplulaştırma sahası ilân edilen yerlerle
ilgili Bakanlar Kurulu kararı Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra
toplulaştırma işlemleri sonuçlanıncaya kadar bu alanlarda toplulaştırmaya konu
arazilerin mülkiyet ve zilyetliğinin devir, temlik, ipotek ve satış vaadi
işlemleri projeyi uygulayan birimin iznine bağlıdır.
(Değişiklik: K. 6537 – 30.04.2014)
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Özendirme,
Denetim, Yaptırımlar, Gelir ve Giderler
Özendirme
MADDE 18. - Toprağın korunması, üretim
gücünün geliştirilerek sürdürülmesi, arazinin iyileştirilmesine yönelik toprak
ıslahı ve tarla içi geliştirme etkinlikleri, yeteneğe uygun arazi kullanımı
konularında projeye dayalı yatırım yapan, toprak işleme, sulama ve yetiştirme
tekniklerini uygulayan üreticilere, tarımsal desteklemelerde öncelik verilir,
yatırımları Bakanlık imkânlarıyla desteklenir.
Denetim
MADDE 19. - Bu Kanunun uygulamasında
denetim görevini Bakanlık, valilikler veya kurullar yapar ya da
yaptırır. Bu Kanunda yer alan projelerle ilgili denetim örnekleme yöntemiyle
yapılır ve sonucundan Bakanlık ve kurullara bilgi verilir. Uygulamada etüt,
sınıflama, analiz gibi toprak ve arazi ile ilgili teknik konularda denetim
görevini Bakanlık yapar veya yaptırır. Kurul üyesi kurum veya kuruluşlar ile
sivil toplum kuruluşları tespit ettikleri arazi bozulmaları ve toprak kayıpları
ile ilgili faaliyetler hakkında valiliklere ihbarda bulunabilir. Valilikler konuyu
inceleyerek, sonucu en geç üç ay içerisinde, ihbarı yapana bildirmek
zorundadır.
Tarım arazilerinin yanlış kullanımlarında
uygulanacak cezalar
MADDE 20. - Tarımsal amaçlı arazi
kullanımlarında, tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projelerine uyulması
zorunludur.
Bu plân veya projelere aykırı hareket
edilerek arazi tahrip edilmiş veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar
verilmiş ise valilikçe tespit yaptırılarak sorumlular bir kez uyarılır ve
projeye uygunluk sağlanması için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda
aykırı kullanımların devam etmesi durumunda faaliyet durdurulur. Valilikçe
arazinin eski haline dönüştürülmesi için yapılan tüm masraflar sorumlulardan
tahsil edilir. Ayrıca, araziye zarar verenlere, tahrip edilen mutlak tarım arazileri,
özel ürün arazileri ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi için bir Yeni
Türk Lirası, marjinal tarım arazilerinin her metre
karesi için elli Yeni Kuruş idarî para cezası verilir.
Valiliğin yaptıracağı tespitlerle plân veya
projelere uyulduğu ve arazi tahribatının durduğu belirlenirse sınırlama ve hak
mahrumiyetleri ortadan kalkar.
Tarım dışı amaçlı arazi kullanımlarına
ilişkin cezalar ve yükümlülükler
MADDE 21. - Tarım dışı arazi
kullanımlarında toprak koruma projelerine uyulması zorunludur.
Tarım dışı arazi kullanımına izinsiz
başlanılması veya hazırlanan toprak koruma projelerine uyulmaması halinde,
aşağıdaki işlemler gerçekleştirilir ve yaptırımlar uygulanır:
a) Arazi kullanımı için izinsiz işe
başlanılmış ve çalışmalar devam ediyorsa; valilik işi tamamen durdurur, yapılan
iş tamamlanmış ise kullanımına izin verilmez. Kullanılan arazi tarım dışı
amaçlı kullanıma uygun yerlerden ise kullanılan alanın her metre karesi için
bir Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir ve bu Kanunda öngörülen
tedbirlerle birlikte gerekli izinlerin alınması şartıyla işin tamamlanmasına
veya iş bitmiş ise kullanımına izin verilir.
Arazi kullanım plânlarında, tarımsal amaçlı
kullanım için ayrılmış arazilerde, izinsiz yapılan bütün yapılar yıkılır ve temizlenir.
Arazinin yeniden eski haline gelmesi için yapılan masraflar sorumlulardan
tahsil edilir. Ayrıca, zarar verilen tarım arazilerinin, her metre karesi için
iki Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir.
b) Toprak koruma projelerine aykırı hareket
ederek arazinin tahribine ve/veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar
verilirse valilik tarafından sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk
sağlanması için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı
kullanımların devam etmesi durumunda yapılan işler valilikçe tamamen
durdurulur, verilen kullanım izni iptal edilir ve zarar verilen mutlak tarım
arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi
için iki Yeni Türk Lirası, marjinal tarım arazilerinin
her metre karesi için bir Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. Arazinin
temizlenmesi ve eski haline dönüştürülmesi için yapılacak masraflar ve verilen
bu cezalar sorumlulardan tahsil edilir.
Toprak koruma projelerinin bulunmaması,
yetersizliği veya zamanında gerekli tadilatların yapılmaması sonucu arazi
tahribi veya toprak kayıpları söz konusu olursa meydana gelecek zararlardan;
proje hazırlanmasına gerek olmadığına karar verenler, proje hazırlanmış ise
projeyi hazırlayan ve onaylayanlar sorumludur. Sorumlular, kusurlu bulunan
fiillerinin niteliğine göre 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun kamu görevlilerine ait hükümleri uyarınca cezalandırılırlar.
İdarî cezalara itiraz ve para cezalarının
tahsili
MADDE 22. - Bu Kanunda yazılı olan
idarî cezalar o yerin en büyük mülki amiri tarafından verilir. Verilen idarî
cezalara dair kararlar ilgililere 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat
Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden
itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir.
İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine
verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde
inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idarî
para cezaları 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca tahsil olunur.
Gelir ve giderler
MADDE 23. - Bu Kanun hükümlerine göre
tahsil edilen her türlü gelir ve cezalar, genel bütçeye gelir kaydedilir.
Kanunun uygulanmasına ilişkin gerekli ödenek Bakanlık bütçesinde öngörülür.
ALTINCI
BÖLÜM
Tüzük
ve Yönetmelikler, Değiştirilen,
Geçici
ve Son Hükümler
Tüzük ve yönetmelikler
MADDE 24. - Bu Kanunun uygulanmasına dair
tüzükler Bakanlar Kurulu tarafından, yönetmelikler ise ilgili kurum ve
kuruluşların görüşü alınarak Bakanlık tarafından; Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.
MADDE 25. - 3.5.1985 tarihli ve 3194
sayılı İmar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (c) bendi
eklenmiştir.
c) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi
Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında
kullanılmak üzere plânlanamaz.
MADDE 26. - 21.6.1987 tarihli ve 3402
sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma
ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.
4342 sayılı Mera Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği 3402 sayılı Kanun
hükümlerine göre yapılacak işlemlerde Kadastro Komisyonlarına konu uzmanı
Ziraat Mühendisi dâhil edilir.
MADDE 27. - 25.2.1998 tarihli ve 4342
sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile dördüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
d) Köy yerleşim yeri ile
uygulama imar plânı veya uygulama plânlarına ilave imar plânlarının
hazırlanması, toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, millî park ve muhafaza
ormanı kurulması, doğal, tarihî ve kültürel varlıkların korunması, sel
kontrolü, akarsular ve kaynakların düzenlenmesi, bu kaynaklarda yapılması
gereken su ürünleri üretimi ve termale dayalı tarımsal üretim faaliyetleri için
ihtiyaç duyulan,
Durum ve sınıfı çok iyi veya iyi olan mera,
yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f) ve (g) bentleri hariç, tahsis
amacı değişikliği yapılamaz.
Bakanlık tarafından uygulanacak mera veya
arazi toplulaştırma projeleri kapsamında; arazinin niteliği ve kullanım
bütünlüğü dikkate alınarak işlenen tarım arazilerinden mera kullanımına mera
olarak kullanılan alanlardan arazi plânlaması yapılabilir. Tarımsal kullanım
veya mera bütünlüğü sağlamak için, nitelikleri itibarıyla değişim yapılacak
arazi bulunamaması durumunda bu fıkra hükümlerine göre değerlendirmek,
değiştirmek veya satın almak sureti ile kamulaştırma yapılabilir.
Kamulaştırılan bu araziler değişim veya doğrudan satış ile değerlendirilir.
Yapılan kamulaştırma ve değişim ile ilgili işlemler ve düzenlenen kâğıtlar
Katma Değer Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından
müstesnadır.
(Ek Madde: K. 5578 – 31.01.2007)
Ek Madde 1
– Bakanlık, bu Kanunun uygulamasında ihtiyaç duyulacak her türlü eğitim
faaliyetini düzenleyebilir ve eğitim sonrası sertifika verebilir.
GEÇİCİ MADDE 1. –
11.10.2004 tarihinden önce tarım arazileri; gerekli izinler alınmadan tarım
dışı amaçlı kullanıma açılmış ve tarımsal bütünlüğü bozmuyor ise söz konusu
arazinin istenilen amaçla kullanımı için, altı ay içerisinde Bakanlığa müracaat
edilmesi, hazırlanacak toprak koruma projesine uyulması ve tarım dışı
kullanılan tarım arazilerinin her metre karesi için beş Yeni Türk Lirası
ödenmesi şartıyla izin verilir.
GEÇİCİ MADDE 2. – Çiftçi kayıt sistemi
oluşturulması amacıyla, ilgililerin isteği üzerine tarım arazilerinin veraset
intikal ve cins tashihi işlemleri için; Veraset İntikal Vergisi, tapu harcı,
döner sermaye ücreti ve her türlü vergi ve kesintiler bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren iki yıllık süre içinde alınmaz.
GEÇİCİ MADDE 3 – (K.
5751 – 26.03.2008 ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
(Ek Geçici Madde: K. 5751 –
26.03.2008)
GEÇİCİ MADDE 4- 11/10/2004
tarihinden önce, gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış
bulunan arazilerin tarımsal bütünlüğü bozmuyor ise istenilen amaçla kullanımı
için, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde Bakanlığa
başvurulması, hazırlanacak toprak koruma projesine uyulması ve tarım dışı
kullanılan tarım arazilerinin her metre karesi için beş Yeni Türk Lirası
ödenmesi şartıyla izin verilir.
Söz konusu arazi ve tesislerin istenilen
amaçla kullanımı için çeşitli kurumlardan alınması gerekli ruhsat, izin gibi
işlemler, Bakanlığa başvuru tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde tamamlanıncaya
kadar başvuru sahipleri faaliyetlerine devam ederler. Bu süreler içerisinde
gerekli izinleri alamayanların üretim faaliyetleri ilgili idarelerce
durdurulur.
Tarım arazisi vasfından çıkarılan araziler,
ilgili kuruluşlarca başvuru sahibinin isteği doğrultusunda vasfını değiştirir.
(Ek Geçici Madde): K. 6537 – 30.04.2014)
GEÇİCİ
MADDE 5 – Bu maddenin yayımı tarihinde mirasçılar arasında henüz paylaşımı
yapılmamış tarımsal arazilerin devir işlemleri, bu maddeyi ihdas eden Kanundan
önceki kanun hükümlerine göre tamamlanır.
Bu maddenin yayımı tarihinden önce tarımsal
arazilerin paylaşımına ilişkin olarak açılmış ve hâlen devam etmekte olan
davalarda, bu maddeyi ihdas eden Kanundan önceki kanun hükümleri uygulanır.
Bu maddenin yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde
birinci fıkraya göre yapılacak devir işlemleri harçlardan müstesnadır. Bu süre
Bakanlar Kurulu tarafından iki yıl uzatılabilir.
Yürürlük
MADDE 28. - Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 29. - Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.